Abdullah Parlıyan Meali
Ve hatırlayın, Musa'ya Tevrat'ı ve doğruyu yanlıştan fark ettiren ölçüyü vermiştik ki, böylece doğruya yönelesiniz.
Ahmet Varol Meali
Doğru yola girersiniz diye Musa'ya kitabı ve furkanı verdik. [8]*
Ali Bulaç Meali
Ve hidayete erersiniz diye Musa'ya Kitab'ı ve Furkan'ı verdik.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Doğru yola gidesiniz diye Musa'ya hakkı batıldan ayıran Kitabı vermiştik.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Hani, doğru yolu tutasınız diye Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) ve Furkan’ı[16] vermiştik.*
Diyanet Vakfı Meali
Doğru yolu bulasınız diye Musa'ya Kitab'ı ve hak ile bâtılı ayıran hükümleri verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ve hani bir zamanlar Musa'ya o kitabı ve furkanı verdik, gerekirdi ki, doğru yolda gidesiniz.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ve bir vakit Musaya o kitabı ve fürkanı verdik, gerekti ki doğru gidecektiniz
Hasan Basri Çantay Meali
Hani Musâya, (sapıklıkdan ayrılıb) doğru yola gelesiniz diye, («Tur» da) o kitabı (Tevrâtı) ve Furkaanı (Hak ile batılı ayırd eden hükümleri) vermişdik.
Hayrat Neşriyat Meali
Hani Mûsâ'ya Kitâb'ı ve (hak ile bâtılı ayıran) Furkan'ı vermiştik, tâ ki hidâyete eresiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve bir vakitte Mûsa'ya kitap ve furkan vemiştik. Tâ ki hidâyete eresiniz.
Suat Yıldırım Meali
Mûsâ'ya Kitap ve Furkan'ı verdik, ta ki doğru yolda yürüyebilesiniz. [28, 52-53; 21, 48; 3, 4; 25, 1; 8, 29]*
Şaban Piriş Meali
Doğru yola gelesiniz diye Musa'ya kitabı ve furkanı vermiştik.
İbni Kesir
Hani, Musa'ya; hidayete eresiniz diye kitab ve furkan vermiştik.
Seyyid Kutub
Hani doğru yola gelesiniz diye Musa'ya Kitab'ı ve Furkan'ı verdik.
Tefhim-ul Kuran
Ve (yine) hidayete erersiniz diye Musa'ya Kitabı ve Furkanı verdik.
Yusuf Ali (English)
And remember We gave Moses the Scripture and the Criterion (68)(Between right and wrong): There was a chance for you to be guided aright.*
M. Pickthall (English)
And when We gave unto Moses the Scripture and the Criterion (of right and wrong), that ye might be led aright.