Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Bakara Suresi - 239. ayet

Oluşturulma tarihi: 6.02.2025 22:55    Güncellendi: 6.02.2025 22:55

Bakara Suresi - 239. ayet



Abdullah Parlıyan Meali

Fakat savaş ve değişik tehlikelerden korkarak, namazı rahat kılabilme imkanı bulamazsanız, namazı terketmeyin, ayakta veya binit üzerinde de olsa, mutlaka kılınız ve namazlarınızı geçirmeyiniz. Korkuyu atıp güvene kavuştuğunuz anda, yine Allah'ı size bilmediğiniz şeyleri nasıl öğrettiyse o şekilde anın, namazı yine belirlenen şekilde kılmaya devam edin.

Ahmet Varol Meali

Eğer korkarsanız yürürken veya binek üzerinde kılın. Güvene kavuştuğunuz zaman, size bilmediklerinizi öğrettiği gibi Allah'ı zikredin.

Ali Bulaç Meali

Eğer korkarsanız, yaya veya binekte iken (namazı) kılın. Güvenliğe girdiğinizde ise, yine Allah'ı, bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi zikredin.

Diyanet İşleri Meali (Eski)

Eğer korkarsanız, yaya yahut binekte iken kılın, güvene erişince, bilmediklerinizi öğrettiği gibi Allah'ı anın.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)

Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, namazı yaya olarak veya binek üzerinde kılın. Güvenliğe kavuşunca da, Allah’ı, daha önce bilmediğiniz ve onun size öğrettiği şekilde anın (namazı normal vakitlerdeki gibi kılın).

Diyanet Vakfı Meali

Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut binmiş olarak (kılın). Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah'ın size öğrettiği şekilde O'nu anın (namaz kılın).

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Eğer bir korku hâlindeyseniz, yaya veya binekli olarak giderken kılın, (korkudan) emin olduğunuz zaman da böyle bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin (namazlarınızı yine her zamanki gibi huşû ile kılın).

Elmalılı Meali (Orjinal)

eğer bir korku halinde iseniz yaya veya süvari giderken kılın, emniyeti bulduğunuz vakit de böyle bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi hemen Allahı zikredin

Hasan Basri Çantay Meali

Fakat (muhaarebe, su baskını ve benzerleri gibi bir tehlikeden) korkar (ak hakkın dîvânına tam huşu' ve taatle durmak imkânını bulamaz) sanız o halde (namazı) yürüyerek, yahud süvari olarak (Kıbleye veya her hangi bir semte karşı) kılın (bırakmayın). (Tehlikeden) emîn (ve salim) olduğunuz vakit ise yine Allahı, size bilmediğiniz şeyleri nasıl öğretdi ise, o vech ile, anın.

Hayrat Neşriyat Meali

Fakat (düşmandan) korkarsanız, o takdirde yaya olarak veya binek üzerinde(namaz kılın)! Emîn olduğunuz zaman ise, artık bilmiyor olduğunuz şeyleri size öğrettiği gibi(namazı nasıl kılmanızı ta'lîm etti ise, öylece) Allah'ı zikredin (namazınızı kılın)!

Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Fakat korkarsanız yayan veya süvari olarak (namazınızı kılın). Emin olduğunuz zaman ise Allah Teâlâ'yı, sizlere bilmediğiniz şeyleri nasıl öğretti ise öylece zikrediniz.

Suat Yıldırım Meali

Eğer bir korku halinde iseniz, yaya olarak veya binek üzerinde namaz kılın. Fakat güvenliğe çıktığınızda, bilmediğiniz şeyleri size öğreten Allah'ın öğrettiği gibi ibadetinizi ifa edin!

Şaban Piriş Meali

Eğer bir tehlikeden korkarsanız, yaya yahut binekli olarak namaz kılın. Güvene kavuştuğunuz zaman bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi Allah'ı zikredin.

İbni Kesir

Eğer korkarsanız yaya veya binmiş olarak kılın. Emin olduğunuz vakitte de Allah'ın size bilmediğiniz şeyleri öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin.

Seyyid Kutub

Eğer korku altında iseniz namazı yürürken ya da binek hayvanının sırtında kılın. Güvene kavuştuğunuzda Allah size bilmediğiniz şeyleri nasıl öğretti ise siz de O'nun adını anın.

Tefhim-ul Kuran

Eğer korkarsanız, yaya veya binekte iken kılın. Güvenliğe girdiğinizde ise, yine Allah'ı, size bilmediklerinizi nasıl öğrettiyse öyle anın.

Yusuf Ali (English)

If ye fear (an enemy)(272), pray on foot, or riding, (as may be most convenient), but when ye are in security, celebrate Allah's praises in the manner He has taught you, which ye knew not (before).*

M. Pickthall (English)

And if ye go in fear, then (pray) standing or on horseback. And when ye are again in safety, remember Allah, as He hath taught you that which (heretofore) ye knew not.