Âl-i İmrân Suresi - 151. ayet
Abdullah Parlıyan Meali
Allah'tan başka varlıklara, O'nun hiçbir zaman yetki tanımadığı şeylere ilahlık yakıştırdıklarından dolayı, gerçekleri örtbas edenlerin kalplerine korku salacağız. Onların gidecekleri yer ateştir, cehennemdir. Ne kötüdür varlık sebebine aykırı davrananların gideceği yer.
Ahmet Varol Meali
Allah'a, hakkında hiçbir delil indirmiş olmadığı şeyi ortak koşmalarından dolayı inkarcıların kalplerine korku sokacağız. Onların barınakları da ateştir. Zalimlerin varacakları yer ne kadar kötüdür!
Ali Bulaç Meali
Kendisi hakkında hiç bir delil indirmediği şeyi Allah'a ortak koştuklarından dolayı küfredenlerin kalplerine korku salacağız. Onların barınma yerleri ateştir. Zalimlerin konaklama yeri ne kötüdür.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Hakkında hiçbir delil indirmediği şeyi Allah'a ortak koşmalarından ötürü, inkar edenlerin kalbine korku salacağız. Onların varacağı yer cehennemdir. Zalimlerin durağı ne kötüdür!
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah’a ortak koştuklarından dolayı; inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız. Barınakları da cehennemdir. Zalimlerin kalacakları yer ne kötüdür.
Diyanet Vakfı Meali
Allah'ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O'na ortak koşmaları sebebiyle, kâfirlerin kalplerine yakında korku salacağız. Gidecekleri yer de cehennemdir. Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür!*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Allah'ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O'na ortak koşmalarından dolayı, inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız. Onların yurtları ateştir. Zalimlerin dönüp varacağı yer ne kötüdür!
Elmalılı Meali (Orjinal)
Allahın hiç bir bürhan indirmediği şeyleri ona şerik koştukları için biz o kâfirlerin kalblerine korku düşüreceğiz, onların varacakları yer, Cehennemdir, ne de kötüdür o zalimler yatağı
Hasan Basri Çantay Meali
Hakkında Allah'ın hiç bir huccet indirmediği şeyleri Ona eş tanıdıklarından dolayı küfr (ve inkâr) edenlerin kalblerine korku salacağız. Onların yurdları ateşdir. Zalimlerin dönüb varacağı yer ne kötüdür!.
Hayrat Neşriyat Meali
Hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah'a ortak koşmaları sebebiyle, inkâr edenlerin kalblerine korku salacağız!(2) Varacakları yer de ateştir. Zâlimlerin kalacağı yer ise ne kötüdür!*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Hakkında Cenâb-ı Allah'ın hiçbir hüccet indirmemiş olduğu şeyleri O'na ortak tanıdıklarından dolayı kâfirlerin kalblerine yakında korku düşüreceğiz. Onların gidecekleri yer cehennemdir. O zalimlerin duracakları yer ne kadar fenadır.
Suat Yıldırım Meali
O kâfirler, Allah'ın, tanrılıklarını kabul ettiğine dair hiç bir delil indirmediği birtakım nesneleri Allah'a ortak saydıkları için, Onların kalplerine korku salacağız. Onların gidecekleri yer cehennemdir. Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür!
Şaban Piriş Meali
Hakkında hiç bir delil indirmediği şeyi Allah'a şirk koştukları için kafirlerin kalbine korku salacağız. Onların varacağı yer ateştir. Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür.
İbni Kesir
Hakkında hiçbir delil indirilmediği şeyi Allah'a eş tuttuklarından dolayı küfredenlerin kalblerine korku salacağız. Onların varacağı yer, ateştir. Ne kötüdür o zalimlerin varacağı yer.
Seyyid Kutub
Biz kâfirlerin kalplerine korku salacağız. Çünkü onlar kendilerine hiçbir güç verilmemiş olan nesneleri Allah 'a ortak koşmuşlardır. Onların gidecekleri yer Cehennem'dir. Zalimlerin varacağı yer ne fenadır!
Tefhim-ul Kuran
Kendisi hakkında hiç bir ispatlı delil indirmediği şeyi Allah'a ortak koştuklarından dolayı küfredenlerin kalplerine korku salacağız. Onların barınma yerleri ateştir. Zalimlerin konaklama yeri ne kötüdür.
Yusuf Ali (English)
Soon shall We cast terror into the hearts of the Unbelievers, for that they joined companions with Allah, for which He had sent no authority: their abode will be the Fire: And evil is the home of the wrongdoers!
M. Pickthall (English)
We shall cast terror into the hearts of those who disbelieve because they ascribe unto Allah partners, for which no warrant hath been revealed. Their habitation is the Fire, and hapless the abode of the wrong doers.