Abdullah Parlıyan Meali
Hiçbir beşerî görüş ve tasavvur O'nu anlayamaz, halbuki O her türlü beşerî görüş ve tasavvuru çepeçevre kuşatır. Zira yalnız O'dur, hikmetine tam nüfûz edilemeyen ve herşeyden haberdar olan.
Ahmet Varol Meali
Gözler onu idrak edemez. O ise gözleri idrak eder. O latiftir, her şeyden haberdardır.
Ali Bulaç Meali
Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, latif olandır, haberdar olandır.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Gözler O'nu görmez, O bütün gözleri görür. O Latif'tir, haberdardır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Gözler O’nu idrak edemez ama O, gözleri idrak eder.”[187] O, en gizli şeyleri bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır.*
Diyanet Vakfı Meali
Gözler O'nu göremez; halbuki O, gözleri görür. O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Gözler onu göremez, O ise bütün gözleri görür; O, lütuf sahibidir, her şeyden haberlidir.
Elmalılı Meali (Orjinal)
onu gözler idrâk etmez, gözleri o idrâk eder, öyle lâtif öyle habîr o
Hasan Basri Çantay Meali
Ona gözler erişemez. O (nun ilmi) ise bütün gözleri ihaata eder. O, (kulları hakkında) gerçek rıfk-u lutf saahibidir. (Her şeyden de) haberdârdır.
Hayrat Neşriyat Meali
Gözler O'nu idrâk edemez; fakat O, gözleri idrâk eder. Çünki O, Latîf (bütün incelikleri bilen ve nüfûz eden)dir, Habîr (herşeyden haberdâr olan)dır.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Gözler O'nu görüp) idrak edemez. O ise bütün gözleri idrak eder. Ve O latîftir, habîrdir.
Suat Yıldırım Meali
Gözler O'na erişemez. O'nun ilmi ise bütün gözleri ihata eder. (Gözlerin görmediği her şeye nüfuz eden, her şeyden haberdar olan) latîf ve habîr O'dur. [67, 14; 31, 16] {KM, Çıkış 33, 20; Yuhanna 1, 18}*
Şaban Piriş Meali
Gözler O'nu idrak edemez. O, gözleri idrak eder. O, lütfedendir, haberdar olandır.
İbni Kesir
Gözler; O'na erişemez. O ise, bütün gözlere erişir. Ve O; Latif, Habir'dir.
Seyyid Kutub
Gözler O'nu görmez, fakat O gözleri görür. O latiftir (algılanamaz) ve her şeyden haberdardır.
Tefhim-ul Kuran
Gözler O'nu idrak edemez; O gözleri idrak eder; O Latif'tir, herşeyden haberdardır.
Yusuf Ali (English)
No vision can grasp Him, but His grasp is over all vision: He is above all comprehension,(931) yet is acquainted with all things.*
M. Pickthall (English)
Vision comprehendeth Him not, but He comprehendeth (all) vision. He is the Subtile, the Aware.