Abdullah Parlıyan Meali
Böylece gerçek kendini gösterip hak ortaya çıkmış, berikilerin bütün o yapıp becerdiklerinin boş olduğu anlaşılmış oldu.
Ahmet Varol Meali
Böylece hak ortaya çıktı ve onların yaptıkları ortadan silindi.
Ali Bulaç Meali
Böylece hak yerini buldu, onların bütün yaptıkları geçersiz kaldı.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Hak tahakkuk etti, onların yaptıkları boşa gitti.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Böylece hak yerini buldu ve onların yapmış oldukları şeylerin hepsi boşa çıktı.
Diyanet Vakfı Meali
Böylece gerçek ortaya çıktı ve onların yapmakta oldukları yok olup gitti.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Artık hakikat ortaya çıkmış ve onların bütün yaptıkları boşa gitmişti.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Artık hak meydana çıktı ve onların bütün yaptıkları hiçe gitti
Hasan Basri Çantay Meali
İşte, bu suretle hak yerini buldu, onların yapmakda oldukları şeyler de bir hiç olub gitdi.
Hayrat Neşriyat Meali
Böylece hakikat ortaya çıktı ve yapmakta oldukları şeyler (sihirler) boşa gitti.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Artık hak tezahür etmiş, onların yapar oldukları ise bâtıl olup gitmişti.
Suat Yıldırım Meali
Böylece gerçek ortaya çıktı ve onların bütün yaptıkları boşa gitti.
Şaban Piriş Meali
Gerçek ortaya çıktı. Onların yaptıkları boşa gitti.
İbni Kesir
Böylece hak yerini buldu ve onların yapmakta oldukları şeyler de boşa gitti.
Seyyid Kutub
Böylece gerçek ortaya çıktı ve onların bütün marifetleri boşa çıktı.
Tefhim-ul Kuran
Böylece hak yerini buldu, onların bütün yapmakta oldukları geçersiz kaldı.
Yusuf Ali (English)
Thus truth was confirmed, and all that they did was made of no effect.
M. Pickthall (English)
Thus was the Truth vindicated and that which they were doing was made vain.