Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

A’râf Suresi - 134. ayet

Oluşturulma tarihi: 6.02.2025 22:55    Güncellendi: 6.02.2025 22:55

A’râf Suresi - 134. ayet



Abdullah Parlıyan Meali

Ve başlarına ne zaman bir bela ve musibet gelse, “Ey Musa!” derlerdi. “Sana verdiği söze karşılık Rabbine, bizim için dua et. Eğer bizden bu azabı kaldırırsan, andolsun ki, sana kesinlikle inanır ve israoğullarını seninle beraber göndeririz.”

Ahmet Varol Meali

Başlarına bir felaket geldiğinde: "Ey Musa! Sana olan ahdine dayanarak bizim için Rabbine dua et. Eğer üzerimizden bu felaketi kaldırırsan sana iman edecek ve İsrailoğullarını seninle birlikte göndereceğiz" diyorlardı.

Ali Bulaç Meali

Başlarına iğrenç bir azab çökünce, dediler ki: 'Ey Musa, Rabbine -sana verdiği ahid adınabizim için dua et. Eğer bu iğrenç azabı üzerimizden çekip-giderirsen, andolsun sana iman edeceğiz ve İsrailoğullarını seninle göndereceğiz.

Diyanet İşleri Meali (Eski)

Azab başlarına çökünce, "Ey Musa! Rabbine, sana verdiği ahde göre bizim için yalvar. Bizden azabı kaldırırsan sana, and olsun ki, inanacağız ve İsrailoğullarını seninle beraber göndereceğiz"dediler.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)

Üzerlerine azap çökünce, “Ey Mûsâ! Rabbinin sana verdiği söz uyarınca bizim için dua et. Eğer azabı üzerimizden kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve İsrailoğullarını seninle birlikte elbette göndereceğiz” dediler.

Diyanet Vakfı Meali

Azap üzerlerine çökünce, «Ey Musa! sana verdiği söz hürmetine, bizim için Rabbine dua et; eğer bizden azabı kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve muhakkak İsrailoğullarını seninle göndereceğiz» dediler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ne zaman ki, azap üzerlerine çöktü, dediler ki, "Ey Musa! Bizim için Rabbine dua et, sana olan ahdi hürmetine eğer bizden bu azabı kaldırır uzaklaştırırsan, yemin olsun ki, sana kesinlikle iman edeceğiz. Ve İsrailoğullarını seninle birlikte göndereceğiz."

Elmalılı Meali (Orjinal)

Vaktaki azab üzerlerine çöktü, ya Musâ! dediler: Bizim için rabbına dua et, sana olan ahdi hurmetine, eğer bizden bu azâbı sıyırırsan kasem olsun ki sana kat'iyyen iyman ederiz ve Beni İsraîli seninle beraber mutlak göndeririz

Hasan Basri Çantay Meali

Üzerlerine o azâb çökünce: «Yâ Musa, dediler bizim için Rabbine — sana olan ahdi hürmetine —düâ et. Eğer bu azabı bizden ayırıb sıyırırsan, andolsun, sana kat'iyyen îman edeceğiz. Andolsun, İsrail oğullarını da seninle beraber mutlak göndereceğiz».

Hayrat Neşriyat Meali

Derken üzerlerine o kötülük (o azab) çökünce: “Ey Mûsâ! Senin yanında olan(sana) verdiği söz hürmetine bizim için Rabbine duâ et; yemîn olsun ki, eğer bizden azâbı kaldırırsan, sana mutlaka îmân edeceğiz ve muhakkak İsrâiloğullarını seninle berâber göndereceğiz!” dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Vaktâ ki onların üzerlerine azap çöktü. Dediler ki: «Ya Mûsa! Bizim için Rabbine dua et, sana olan ahdi hürmetine eğer bizden azabı açarsa, andolsun ki sana elbette imân ederiz ve elbette seninle beraber İsrailoğullarını göndeririz.»

Suat Yıldırım Meali

Azap üzerlerine çökünce dediler ki: “Mûsâ! Rabbin ile arandaki ahit uyarınca, bizim için O'na yalvar. Eğer bu azabı üstümüzden kaldırırsan, mutlaka sana inanacak ve İsrailoğullarını da seninle göndereceğiz. ”

Şaban Piriş Meali

Üzerlerine azab çökünce:" -Ey Musa, yanındaki ahid Kitap ile Rabbine yalvar, eğer bizden bu azabı kaldırırsa kesin olarak sana inanacağız ve İsrailoğullarını seninle beraber salıvereceğiz." dediler.

İbni Kesir

Üzerlerine azab çökünce, dediler ki: Ey Musa, sana olan ahdine göre Rabbına dua et. Eğer bu azabı bizden kaldırırsan; andolsun ki, sana inanacağız ve İsrailoğullarını seninle birlikte göndereceğiz.

Seyyid Kutub

Azap başlarına çökünce; «Ey Musa sana verdiği peygamberlik payesine dayanârak, bizim için Rabbine dua et. Eğer bu azabı başımızdan savarsan, andolsun ki, sana inanacak ve İsrailoğulları'nı seninle birlikte göndereceğiz» dediler.

Tefhim-ul Kuran

Başlarına iğrenç bir azab çöküverince, dediler ki: «Ey Musa, Rabbine -sana verdiği ahid adına- bizim için dua et. Eğer bu iğrenç azabı üzerimizden çekip gideriverirsen, andolsun sana iman edeceğiz ve İsrailoğullarını seninle göndereceğiz.»

Yusuf Ali (English)

Every time the penalty fell on them, they said: "O Moses! on your behalf call on thy Lord in virtue of his promise to thee: If thou wilt remove the penalty from us, we shall truly believe in thee, and we shall send away the Children of Israel with thee."(1092)*

M. Pickthall (English)

And when the terror fell on them they cried: O Moses! Pray for us unto thy Lord, because He hath a covenant with thee. If thou removest the terror from us we verily will trust thee and will let the Children of Israel go with thee.