Abdullah Parlıyan Meali
Andolsun ki melek elçilerimiz, İbrahim'e genç delikanlılar şeklinde müjdeyle geldiler ve “Selâm olsun!” dediler. O da onların selamını alarak, önlerine kızarmış bir buzağıyı getirmekte geç kalmadı.
Ahmet Varol Meali
Andolsun elçilerimiz İbrahim'e müjde getirip: "Selam" dediler. O da: "Selam" dedi. [7] Beklemeden hemen kızartılmış bir buzağı getirdi.*
Ali Bulaç Meali
Andolsun, elçilerimiz İbrahim'e müjde ile geldikleri zaman; 'Selam' dediler. O da: 'Selam' dedi (ve) hemen gecikmeden kızartılmış bir buzağı getirdi.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
And olsun ki, elçilerimiz müjde ile İbrahim'e geldiler. "Selam sana" dediler, "Size de selam" dedi, hemen kızartılmış bir buzağı getirdi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Andolsun, elçilerimiz (melekler), İbrahim’e müjde getirip “Selâm sana!” dediler. O, “Size de selâm” dedi ve kızartılmış bir buzağı getirmekte gecikmedi.
Diyanet Vakfı Meali
Andolsun ki elçilerimiz (melekler) İbrahim'e müjde getirdiler ve: «Selam (sana) » dediler. O da: «(Size de)selam» dedi ve hemen kızartılmış bir buzağı getirdi. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Andolsun ki, İbrahim'e de elçilerimiz (melekler) müjde ile geldiler ve "selâm" dediler, o da "selâm" dedi ve hemen gidip onlara kızartılmış bir buzağı getirdi.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Şanım hakkı için İbrahime de Resullerimiz müjde ile geldiler «selâm» dediler, «selâm» dedi, durmadan gitti kızartılmış bir buzağı getirdi
Hasan Basri Çantay Meali
Andolsun, elçilerimiz, İbrâhîme müjde ile gelib «Selâm» dediler. O da «Selâm» dedi ve eğlenmeden gidib (onlara) kızartılmış bir buzağı getirdi.
Hayrat Neşriyat Meali
And olsun ki elçilerimiz (melekler) İbrâhîm'e müjde ile geldiler: “Selâm (senin üzerine olsun)!” dediler. Bunun üzerine (O da:) “Selâm (sizin üzerinize de olsun)!” dedi; beklemeden (onlara) kızartılmış bir buzağı getirdi.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve muhakkak ki, Bizim elçilerimiz İbrahim'e müjde ile gelmişti. «Selâm!» dediler. O da, «Selâmdır» dedi. Sonra gecikmeden bir kızartılmış buzağı getirdi.
Suat Yıldırım Meali
Bir zaman da elçilerimiz İbrâhim'e varıp onu müjdelemek üzere “Selâm sana! ” dediler. O da: Size de Selâm! ” deyip çok kalmadan, elinde nefis, güzelce kızartılmış körpe bir dana getirip ikram etti. [51, 26-27; 15, 52-62] {KM, Tekvin 18. bölüm}
Şaban Piriş Meali
Elçilerimiz, müjde ile İbrahim'e gelmişler ve “selam!” demişlerdi. İbrahim de: -Selam! deyip, hemen bir kızarmış dana getirdi.
İbni Kesir
Elçilerimiz İbrahim'e müjdelerle gelmiş: Selam, demişlerdi de o; Selam, demiş ve beklemeden onlara kızartılmış bir buzağı ikram etmişti.
Seyyid Kutub
Hani elçilerimiz İbrahim'e müjdeli haberi getirdiklerinde ona, «Selâm sana» dediler. O da onlara «Selâm size» dedi. Az sonra önlerine kızarmış bir buzağı getirdi.
Tefhim-ul Kuran
Andolsun, elçilerimiz İbrahim'e müjde ile geldikleri zaman: «Selam» dediler. O da: «Selam» dedi (ve) hemen gecikmeden kızartılmış bir buzağı getirdi.
Yusuf Ali (English)
There came Our messengers to Abraham with glad tidings. They said, "Peace!" He answered, "Peace!" and hastened to entertain them with a roasted calf.(1565)*
M. Pickthall (English)
And Our messengers came unto Abraham with good news. They said: Peace! He answered: Peace! and delayed not to bring a roasted calf.