Abdullah Parlıyan Meali
O günü, ancak bizim bildiğimiz bir vakte kadar geciktiririz.
Ahmet Varol Meali
Biz onu sadece belli bir süreye kadar geciktiririz.
Ali Bulaç Meali
Biz onu sayılı bir sürenin (ecelin) dışında ertelemeyiz.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Biz, o günü, ancak belli bir süreye kadar geciktiririz.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Biz onu ancak belirli bir zamana kadar erteliyoruz.
Diyanet Vakfı Meali
Biz onu (kıyamet gününü) sadece sayılı bir müddete kadar bekletiriz.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Biz onu sadece belli bir süreye kadar geciktiriyoruz.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ve biz onu ancak sayılı bir ecel için te'hir ediyoruz.
Hasan Basri Çantay Meali
Biz onu (kıyaamet gününü) ancak sayılı bir müddet için gecikdiririz.
Hayrat Neşriyat Meali
Fakat onu (o günü), ancak sayılı bir müddet için te'hîr ediyoruz.(1)*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve Biz onu ancak sayılı bir müddet için tehire bırakmış oluruz.
Suat Yıldırım Meali
Biz o günü ancak belirli bir müddete kadar erteleriz. *
Şaban Piriş Meali
Biz, o günü belli bir süreye kadar erteleriz.
İbni Kesir
Biz, o günü, ancak sayılı bir süreye kadar erteleriz.
Seyyid Kutub
Biz o günü, sadece sayılı günlerin sonuna kadar erteliyoruz.
Tefhim-ul Kuran
Biz onu sayılı bir sürenin (ecelin) dışında ertelemeyiz.
Yusuf Ali (English)
Nor shall We delay it but for a term appointed.
M. Pickthall (English)
And We defer it only as a term already reckoned.