Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

İbrahim Suresi - 3. ayet

Oluşturulma tarihi: 6.02.2025 22:55    Güncellendi: 6.02.2025 22:55

İbrahim Suresi - 3. ayet



Abdullah Parlıyan Meali

Onlar ki, dünya hayatını biricik sevgi nesnesi olarak seçip, ahirete tercih ederler ve başkalarını Allah'ın yolundan çevirip, o yolu eğri ve dolambaçlı göstermeye çalışırlar. İşte onlar çok uzak ve derin bir sapıklık içerisindedirler.

Ahmet Varol Meali

Onlar dünya hayatını ahirete tercih eder, (başkalarını) Allah'ın yolundan alıkoyar ve onda çarpıklık ararlar. İşte onlar uzak bir sapıklık içindedirler.

Ali Bulaç Meali

Onlar, dünya hayatını ahirete tercih ederler. Allah'ın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler (veya onda çarpıklık ararlar). İşte onlar, uzak bir sapıklık içindedirler.

Diyanet İşleri Meali (Eski)

Onlar dünya hayatını ahirete tercih ederler, Allah'ın yolundan alıkoyup onun eğriliğini isterler. İşte onlar uzak bir sapıklık içindedirler.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)

Dünya hayatını ahirete tercih edenler, (insanları) Allah yolundan çevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler.

Diyanet Vakfı Meali

Dünya hayatını ahirete tercih edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenler var ya, işte onlar (haktan) uzak bir sapıklık içindedirler.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlar, o kimselerdir ki dünya hayatını ahirete tercih ederler, (insanları) Allah'ın yolundan çevirirler ve onun eğrilmesini isterler. İşte bunlar, çok büyük bir sapıklık içindedirler.

Elmalılı Meali (Orjinal)

Onlar ki Dünya hayatı sever, Âhırete tercih ederler de Allah yolundan çevirirler ve onun eğrilmesini isterler, işte bunlar çok uzak bir dalâl içindedirler

Hasan Basri Çantay Meali

Ki onlar dünyâ hayaatını âhiretden üstün (tutub) sevenler, (insanları ve birbirini) Allahın yolundan alıkoyanlar, onu (o yolu) eğriliğe çevirmek isteyenlerdir. İşte onlar (hakdan) uzak bir sapıklık içindedirler.

Hayrat Neşriyat Meali

Onlar ki, dünya hayâtını (severek) âhirete tercîh ederler;(2) (insanları) Allah yolundan çevirirler ve ona (o yola) bir eğrilik (bulmak) isterler. İşte onlar, (haktan) uzak bir sapıklık içindedirler.*

Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Onlar ki, dünya hayatını ahiret üzerine seve seve tercih ederler ve Allah'ın yolundan çevirirler ve onun için eğrilik isterler, işte onlar pek uzak bir sapıklıktadırlar.

Suat Yıldırım Meali

1, 2, 3. Elif, Lâm, Râ. Bu, Rab'lerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, azîz ve hamîd (üstün kudret sahibi ve her işi övgüye lâyık olan) Allah'ın yoluna, göklerde ve yerdeki her şeyin sahibinin yoluna insanları çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Kendilerini bekleyen o çetin azaptan ötürü vay o inkârcıların hallerine! Vay onlara ki, âhirete inanmalarına rağmen, bile bile dünyayı âhirete tercih ederler. İnsanları Allah yolundan çevirir de o yolu eğri büğrü göstermek isterler. İşte onlar haktan, doğru yoldan çok uzak bir sapıklık içindedirler. [2, 257; 57, 9]*

Şaban Piriş Meali

Onlar dünya hayatını ahiretten daha çok severler, Allah'ın yolundan alıkoyup, onun eğri büğrü olmasını isterler. İşte onlar derin bir sapıklık içindedirler.

İbni Kesir

Onlar ki; dünya hayatını ahiret tercih ederler. Allah yolundan alıkoyarlar ve onda eğrilik ararlar. İşte onlar, derin bir sapıklık içindedirler.

Seyyid Kutub

Onlar ki, dünya hayatını ahirete tercih ederler, insanları Allah yolundan alıkoyarlar ve bu yolu eğri göstermeye yeltenirler. İşte onlar koyu bir sapıklık içindedirler.

Tefhim-ul Kuran

Onlar, dünya hayatını ahirete tercih ederler, Allah'ın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler (veya onda çarpıklık ararlar) . İşte onlar, uzak bir sapıklık içindedirler.

Yusuf Ali (English)

Those who love the life(1873) of this world more than the Hereafter, who hinder (men) from the Path of Allah and seek therein something crooked: they are astray by a long distance.*

M. Pickthall (English)

Those who love the life of the world more than the Hereafter, and debar (men) from the way of Allah and would have it crooked: such are far astray.