Abdullah Parlıyan Meali
Ama sonunda, bir sabah erkenden onları da, hakettikleri azabın gürültüsü apansız yakalayıverdi.
Ahmet Varol Meali
Derken onları da sabaha vardıkları sırada o çığlık alıverdi.
Ali Bulaç Meali
Derken, sabah vaktine girdiklerinde, onları o dayanılmaz-çığlık yakalayıverdi.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Sabaha karşı çığlık onları yakalayıverdi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç uğultulu ses yakalayıverdi.
Diyanet Vakfı Meali
Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç ses yakaladı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Onları da sabahleyin korkunç bir çığlık yakaladı.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Bunları da sabahleyin sayha tutuverdi
Hasan Basri Çantay Meali
Derken onları dahi sabaha girdikleri sırada o (korkunç) ses yakalayıverdi.
Hayrat Neşriyat Meali
Onları da sabaha çıkmakta olan kimseler iken, o (korkunç) ses yakaladı.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Sonra onları, sabahladıkları an o sayha yakalamış oldu.
Suat Yıldırım Meali
Bir sabah o korkunç ses bastırıverdi onları!
Şaban Piriş Meali
Sabahladıklarında onları da bir çığlık yakalayıverdi.
İbni Kesir
Sabaha karşı çığlık onları da yakalayıverdi.
Seyyid Kutub
Gün doğarken korkunç bir gürültüye tutuldular.
Tefhim-ul Kuran
Derken, onları sabah vaktine girdiklerinde, o dayanılmaz çığlık yakalayıverdi.
Yusuf Ali (English)
But the (mighty) Blast(2004) seized them of a morning,*
M. Pickthall (English)
But the (Awful) Cry overtook them at the morning hour,