Abdullah Parlıyan Meali
Orada ne boş konuşmalar duyacaklar, ne de günaha yönelen bir çağrı.
Ahmet Varol Meali
Orada ne boş bir söz ne de günâha götürücü söz duyarlar.
Ali Bulaç Meali
Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Sadece selama karşılık selam sözü işitirler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler.
Diyanet Vakfı Meali
Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ne bir boş lâf işidirler orada ne de bir te'sîm
Hasan Basri Çantay Meali
Onlar orada ne boş bir lâf, ne de günâha sokacak bir şey işitmezler.
Hayrat Neşriyat Meali
Orada ne boş bir söz, ne de günâhı gerektiren bir şey işitirler!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Orada ne bir boş lâf ve ne de günaha sokacak bir şey işitmezler.
Suat Yıldırım Meali
Onlar cennette ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir laf işitmezler.
Şaban Piriş Meali
Orada boş ve günaha sokacak bir söz işitmezler
İbni Kesir
Orada ne boş bir laf, ne de günaha sokacak birşey işitmezler.
Seyyid Kutub
Orada ne boş ve ne günah içerikli bir söz işitirler.
Tefhim-ul Kuran
Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne de günaha sokma.
Yusuf Ali (English)
Not frivolity will they(5235) hear therein, nor any taint of ill,-*
M. Pickthall (English)
There hear they no vain speaking nor recrimination