Abdullah Parlıyan Meali
O Allah'ın nimetlerine şükrederdi, Allah da onu seçmiş ve dosdoğru yoluna iletmişti.
Ahmet Varol Meali
(Allah'ın) nimetlerine şükredendi. (Allah) onu seçti ve doğru yola iletti.
Ali Bulaç Meali
O'nun nimetlerine şükrediciydi. (Allah) Onu seçti ve doğru yola iletti.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Rabbinin nimetlerine şükrederdi; Rabbi de onu seçti ve doğru yola eriştirdi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
O’nun nimetlerine şükreden bir önderdi. Allah, onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.
Diyanet Vakfı Meali
Allah'ın nimetlerine şükrediciydi. Çünkü Allah, onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Allah'ın nimetlerine şükredendi. Allah onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Onun ni'metlerine şâkir idi, o onu seçmiş ve doğru bir yola hidayet buyurmuştu
Hasan Basri Çantay Meali
O, (Allahın) ni'metlerine şükredendi. (Allah) onu beğenib seçmiş, kendisini doğru bir yola iletmîşdi.
Hayrat Neşriyat Meali
O'nun ni'metlerine şükrediciydi. (Allah da) onu (peygamberliğe) seçmiş ve onu dosdoğru bir yola hidâyet etmişti.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
O'nun nîmetlerine şükredici idi. (Cenâbı Hak da) O'nu mümtaz kıldı. Ve O'nu dosdoğru bir yola hidâyet buyurdu.
Suat Yıldırım Meali
Allah'ın nimetlerine şükreden bir zat idi. Çünkü Allah onu seçmiş ve doğru yola iletmişti. [4, 125; 21, 51; 53, 37]
Şaban Piriş Meali
Allah'ın nimetlerine şükredici idi. Allah, onu seçti ve onu dosdoğru yola iletti.
İbni Kesir
Rabbının nimetlerine şükrederdi. Onu beğenip seçmiş, kendisini doğru bir yola iletmişti.
Seyyid Kutub
Rabbinin nimetlerine şükreden bir kuldu, Allah onu seçip dosdoğru yola iletmişti.
Tefhim-ul Kuran
O'nun nimetlerine şükrediciydi. (Allah) Onu seçti ve doğru yola iletti.
Yusuf Ali (English)
He showed his gratitude for the favours of Allah, who chose him, and guided him to a Straight Way.
M. Pickthall (English)
Thankful for His bounties; He chose him and He guided him unto a straight path.