Abdullah Parlıyan Meali
Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver ve israfta ileri giderek boş yere, haksız yere malını saçıp savurma.
Ahmet Varol Meali
Yakına hakkını ver. Yoksula ve yolda kalmışa da. (Malını) saçıp savurma.
Ali Bulaç Meali
Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Yakınına, düşküne, yolcuya hakkını ver; elindekileri saçıp savurma.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma.
Diyanet Vakfı Meali
Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber malını saçıp savurma.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Karabet sahibine de hakkını ver, miskîne de, yolda kalmış da, bununla beraber saçıp savurma
Hasan Basri Çantay Meali
Hısıma, yoksula, yolda kalmışa hak (lar) ını ver. (Malını) israf ile saçıb savurma.
Hayrat Neşriyat Meali
Akrabâya, yoksula ve yolda kalmışa da hakkını ver; fakat isrâf ederek saçıp savurma! (2)*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve karabet sahibine hakkını ver, düşküne de, parasız kalmış yolcuya da (ver). Ve saçıp savurma.
Suat Yıldırım Meali
26, 27. Yakınlarına, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver, sakın saçıp savurma! Çünkü savurganlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür. [25, 67]
Şaban Piriş Meali
26,27. -Akrabaya, düşküne ve yolda kalmışa hakkını ver. Fakat, saçıp savurma! Çünkü saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür.
İbni Kesir
Yakınlara hakkını ver. Miskine, yolcuya da. Ama saçıp savurma.
Seyyid Kutub
Akrabalarına, yoksula ve yarı yolda kalan yolcuya hakkını ver. Fakat savurganca davranma.
Tefhim-ul Kuran
Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp savurma.
Yusuf Ali (English)
And render to the kindred their due rights, as (also) to those in want, and to the wayfarer:(2208) But squander not (your wealth) in the manner of a spendthrift.(2209)*
M. Pickthall (English)
Give the kinsman his due, and the needy, and the wayfarer, and squander not (thy wealth) in wantonness.