Abdullah Parlıyan Meali
Ve orada kullarımızdan bir kul buldular ki, biz katımızdan O'na rahmet verip, özel bilgiyle donatmıştık O'nu.
Ahmet Varol Meali
Derken kullarımızdan kendisine katımızdan bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan bir ilim öğrettiğimiz bir kulumuzu buldular.
Ali Bulaç Meali
Derken, katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu buldular.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Bu arada ikisi katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve kendisine ilim öğrettiğimiz kullarımızdan birini buldular.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.[330]*
Diyanet Vakfı Meali
Derken, kullarımızdan bir kul buldular ki, ona katımızdan bir rahmet (vahiy ve peygamberlik) vermiş, yine ona tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Nihayet kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş ve tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Derken kullarımızdan bir kul buldular ki biz ona nezdimizden bir rahmet vermiş ve ledünnimizden bir ılim öğretmiştik
Hasan Basri Çantay Meali
Derken kullarımızdan (öyle) bir kul buldular ki biz ona tarafımızdan bir rahmet vermiş, kendisine nezdimizden (haas) bir ilim öğretmişdik.
Hayrat Neşriyat Meali
Derken ikisi, katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu (Hızır'ı) buldular.(1)*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, ona kendi indimizden bir rahmet vermiştik. Ve ona nezdimizden bir ilim öğretmiştik.
Suat Yıldırım Meali
Orada bizim seçkin kullarımızdan öyle bir has kulumuzu buldular ki Biz ona lütfedip, nezdimizden rabbanî bir ilim öğretmiştik. *
Şaban Piriş Meali
Orada, kendisine esenlik verip, katımızdan bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kul buldular.
İbni Kesir
Derken kullarımızdan bir kul buldular ki Biz, ona; katımızdan bir rahmet vermiş ve kendisine nezdimizden bir ilim öğretmiştik.
Seyyid Kutub
Orada kendisine tarafımızdan rahmet sunduğumuz ve katımızdan dolaysız biçimde ilim öğrettiğimiz bir kulumuzu buldular.
Tefhim-ul Kuran
Derken, katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu buldular.
Yusuf Ali (English)
So they found one(2411) of Our servants, on whom We had bestowed Mercy from Ourselves and whom We had taught knowledge from Our own(2412) Presence.*
M. Pickthall (English)
Then found they one of Our slaves, unto whom We had given mercy from Us, and had taught him knowledge from Our presence.