Tâ-Hâ Suresi - 44. ayet

Ama O'nunla yumuşak bir dille konuşun, o zaman belki aklını başına toplar, yahut da olur ki korkar.”

Ona yumuşak söz söyleyin. Umulur ki öğüt alır veya korkar.

'Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar.'

Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt dinler veya korkar.

“Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar.”

Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar.

Varın da ona yumuşak söz söyleyin; olur ki, öğüt dinler, yahut korkar.

Varın da ona belki dinler veya korkar diye yumuşak dille söyleyin

(Gidin de) ona yumuşak söz söyleyin. Olur ki nasıyhat dinler, yahud (Allahdan) korkar.

“Buna rağmen ona yumuşak söz söyleyin; belki ibret alır ya da (Allah'dan)korkar.”

«Ona yumuşakça söz söyleyin,belki öğüt dinler veya korkar.»

Ona tatlı, yumuşak bir tarzda hitab edin. Olur ki aklını başına alır, yahut hiç değilse biraz çekinir. ” [16, 125]

Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alır ve korkar.

Ve ona yumuşak söz söyleyin, belki nasihat dinler veya korkar.

Ona yumuşak sözler söyleyiniz. Belki aklı başına gelir ya da kötü akıbete uğramaktan korkar.

«Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki o öğüt alıp düşünür ya da içi titrer, korkar.»

"But speak to him mildly; perchance he may take warning or fear (Allah)."(2568)*

And speak unto him a gentle word, that peradventure he may heed or fear.