Abdullah Parlıyan Meali
Çünkü O Allah, tüm insanların olmuş olacak, gelmiş gelecek her yaptıklarını bilir. Ama onlar Allah'ı bilgileriyle kavrayamazlar.
Ahmet Varol Meali
O, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlarsa O'nu bilgi bakımından kuşatamazlar.
Ali Bulaç Meali
O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatamazlar.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Allah onların geçmişlerini de, geleceklerini de bilir. Onların hiçbirinin ilmi ise O'nu kuşatamaz.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
O, önlerindekini ve arkalarındakini (dünyadaki ve ahiretteki durumlarını) bilir. Onların bilgisi ise Rahmân’ı kuşatamaz.
Diyanet Vakfı Meali
O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Allah, onların geleceklerini de, geçmişlerini de bilir. Onlar ise O'nu ilmen kavrayamazlar.
Elmalılı Meali (Orjinal)
O onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir, onlar ise onu ılmen ihata edemezler
Hasan Basri Çantay Meali
O, onların önlerindekileri de, arkalarındakilerini de bilir. Onların ilmi ise asla bunu kavrayamaz.
Hayrat Neşriyat Meali
“(O) onların önlerindekini ve arkalarındakini (geçmişlerini ve geleceklerini) bilir; ve (onlar) bunu ilmen kuşatamazlar.”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Onların ilerisinde olanı da, gerilerinde olanı da bilir. Onlar ise O'nu ilmen ihata edemezler.
Suat Yıldırım Meali
O, onların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Kulların ilmi ise bunu asla kavrayamaz. [2, 255]*
Şaban Piriş Meali
Allah, önlerindekini de; arkalarındakini de bilir. Onların ilmi bunu kavrayamaz.
İbni Kesir
O, onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onların hiç birinin ilmi asla bunu kavrayamaz.
Seyyid Kutub
Allah, insanların geçmişlerini ve geleceklerini tümü ile bilir,
Tefhim-ul Kuran
O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatmazlar.
Yusuf Ali (English)
He knows what (appears to His creatures as) before or after or behind them:(2635) but they shall not compass it with their knowledge.*
M. Pickthall (English)
He knoweth (all) that is before them and (all) that is behind them, while they cannot compass it in knowledge.