Abdullah Parlıyan Meali
Böyle biri kıyamet gününde: “Rabbim ben dünyada gören biri iken, beni niçin kör olarak burada topladın?” diye soracak.
Ahmet Varol Meali
O: "Ey Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören biriydim?" der.
Ali Bulaç Meali
'O da (şöyle) demiş olur: -Ben görmekte olan biriyken, beni niye kör olarak haşrettin Rabbim?'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
O zaman: "Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören bir kimseydim" der.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
O da şöyle der: “Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum hâlde, niçin beni kör olarak haşrettin?”
Diyanet Vakfı Meali
O: Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa ben, hakikaten görür idim!, der.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
(O zaman Kur'ândan yüz çeviren kimse) "Rabbim! beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören bir kimseydim" der.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Rabbım beni niçin kör olarak haşrettin, halbuki ben gözlü idim der
Hasan Basri Çantay Meali
(Artık o zaman) o: «Rabbim, beni niçin kör haşretdin? Halbuki ben hakıykaten görücü idim» demişdir.
Hayrat Neşriyat Meali
(O:) “Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Hâlbuki (ben) gören bir kimse idim!” der.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Der ki: «Yarabbi! Ne için beni âmâ olarak haşrettin ve halbuki ben görücü idim.»
Suat Yıldırım Meali
“Ya Rabbî, ” der, “ben gözleri gören biri olduğum halde neden beni kör olarak haşrettin? ” [17, 97]
Şaban Piriş Meali
Der ki:- Rabbim beni niçin kör olarak haşrettin? Ben, gören birisiydim.
İbni Kesir
Der ki: Rabbım, beni niçin kör olarak haşrettin? Halbuki ben gören biriydim
Seyyid Kutub
O der ki «Ya Rabb'i, beni niye kör olarak toplantı yerine sürdün, oysa daha önce benim gözlerim görüyordu.»
Tefhim-ul Kuran
«O da (şöyle) demiş olur: -Ben görmekte olan biriyken, beni niye kör olarak haşrettin Rabbim?»
Yusuf Ali (English)
He will say: "O my Lord! why hast Thou raised me up blind, while I had sight (before)?"(2649)*
M. Pickthall (English)
He will say: My Lord! Wherefore hast Thou gathered me (hither) blind, when I was wont to see?