Abdullah Parlıyan Meali
Ne zaman kendilerine bir uyarıcı, hatırlatıcı mesaj gelse, onu ancak alaya alarak, aldırmayarak, oyun yerine koyarak dinliyorlar.
Ahmet Varol Meali
Ne zaman kendilerine Rablerinden yeni bir uyarı gelse onu ancak alaya alarak dinlerler.
Ali Bulaç Meali
Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
2,3. Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı mutlaka, gönülleri gaflet içinde eğlenerek dinlerler. Zulmedenler, gizli toplantılarında: "Bu zat, sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Siz, göz göre göre sihre mi uyarsınız?" diye konuşurlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
2,3. Rab’lerinden kendilerine yeni bir öğüt (bir uyarı) gelmez ki, onlar mutlaka onu alaya alarak, kalpleri de gaflette olarak dinlemesinler. O zulmedenler gizlice şöyle konuştular: “Bu da ancak sizin gibi bir insan. Şimdi siz göz göre göre sihre mi kapılacaksınız?”
Diyanet Vakfı Meali
2, 3. Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak, kalpleri oyuna, eğlenceye dalarak dinlemişlerdir. O zalimler şöyle fısıldaştılar: Bu (Muhammed), sizin gibi bir beşer olmaktan başka nedir ki! Siz şimdi gözünüz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Rablerinden kendilerine gelen her yeni hatırlatmayı hep eğlenerek dinliyorlar.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Rablarından kendilerine gelen her yeni ıhtarı mutlak eğlenerek dinliyorlar
Hasan Basri Çantay Meali
2,3. Rablerinden kendilerine yeni bir ihtaar gelmeye dursun, onlar bunu ille istihza ederek ve kalbleri oyuna dalarak dinlemişlerdir. Zaalimler gizli fısıltı ile (şöyle) konuşdular: «Bu sizin gibi bir insandan başka mıdır? Kendiniz görüb (ve bilib) dururken şimdi sihre mi geleceksiniz»?
Hayrat Neşriyat Meali
2,3. Rablerinden kendilerine gelen her yeni nasîhati, ancak alaya alarak, onu kalbleri gaflet içinde dinlerler. Ve o zulmedenler, (aralarında) şu fısıldamaları gizli tuttular: “Bu(Muhammed), sâdece sizin gibi bir insan değil midir?(1) Şimdi siz, görüp dururken sihre mi geliyorsunuz?”*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Onlara Rablerinden yeni bir ihtar gelmez ki, illâ onu müstehziyâne bir halde dinlerler.
Suat Yıldırım Meali
2, 3. Rab'leri tarafından kendilerine gelen her yeni uyarıyı, alaya alıp kalpleri eğlenceye dalarak dinlerler. Hem o zalimler aralarında kulis yapıp, şu fısıltıyı, gizlice yayarlar: “O da sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Şimdi siz göz göre göre sihire mi kapılacaksınız yani? ” [17, 48; 25, 9]
Şaban Piriş Meali
Rab'lerinden gelen her yeni uyarıyı ancak alay ederek dinlerler.
İbni Kesir
Rabblarından kendilerine yeni bir uyarı gelmeye dursun; onlar, bunu mutlaka eğlenerek dinlemişlerdir.
Seyyid Kutub
Onlar Rabb'lerinden gelen her yeni uyarıyı kesinlikle alaya alarak dinliyorlar.
Tefhim-ul Kuran
Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, onlar bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinlemektedirler.
Yusuf Ali (English)
Never comes (aught) to them of a renewed Message(2663) from their Lord, but they listen to it as in jest,-*
M. Pickthall (English)
Never cometh there unto them a new reminder from their Lord but they listen to it while they play.