Mü’minûn Suresi - 114. ayet
Abdullah Parlıyan Meali
Bunun üzerine Allah: Orada sadece az bir süre kaldınız. Keşke bunu bir bilseydiniz, dünyaya sarılıp kalmazdınız.
Ahmet Varol Meali
Der ki: "Sadece az (bir süre) kaldınız. Gerçekten bir bilseydiniz!."
Ali Bulaç Meali
Dedi ki: 'Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz,'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
114,115. Allah' "Pek az kaldınız, keşke bilseydiniz! Sizi boşuna yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?" der.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Allah, şöyle der: “Çok az bir zaman kaldınız. Keşke bunu (daha önce) bilmiş olsaydınız.”
Diyanet Vakfı Meali
Buyurur: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
(Allah) buyurur ki: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!
Elmalılı Meali (Orjinal)
Buyurur ki bilmiş olsanız cidden pek az kaldınız
Hasan Basri Çantay Meali
Buyurdu (buyuracak) ki: «Az bir zamandan (fazla) kalmadınız! (Cehennemde kalacağınız ebedî zamanları) hakıykaten bir bilseydiniz».
Hayrat Neşriyat Meali
(Allah şöyle) buyurur: “Ancak pek az kaldınız; eğer gerçekten siz biliyor olsaydınız!”(1)*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Buyuracaktır ki: «Siz ancak pek az kaldınız, eğer siz hakikaten bilir kimseler oldunuz iseniz.»
Suat Yıldırım Meali
Bunun üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Siz, doğrusu pek az kaldınız. Bu gerçeği bir bilseydiniz, Bana isyan etmezdiniz. ”
Şaban Piriş Meali
-Çok az bir süre kaldınız, keşke bilseydiniz dedi.
İbni Kesir
Buyurdu ki: Çok az bir süre kaldınız. Keşki bilseydiniz.
Seyyid Kutub
Allah, onlara der ki; «Orada az bir süre kaldınız. Keşki bunu vaktiyle bilmiş olsaydınız.»
Tefhim-ul Kuran
Dedi ki: «Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten siz bir bilseydiniz,»
Yusuf Ali (English)
He will say: "Ye stayed not but a little,- if ye had only known!
M. Pickthall (English)
He will say: Ye tarried but a little if ye only knew.