Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Bir kul Muhabbetullah ve Marifettullah ile Rabbine karşı Aşk-ı iştiyak şeklinde teveccüh sahibi olursa bunda nefsin de hissesi var mıdır?
- Var ise nefsinde ibadette pay sahibi olup hakiki ihlas kaçırılabilir mi?
Değerli kardeşimiz
Nefsin arzularının çirkin sayılması bunların vahyin hakikatlerine ters düştüğü içindir. Yoksa nefis de kalp gibi hakikati arzu edecek bir seviyeye ulaşmışsa bu çok güzel bir durum olur. Nitekim bir hadis rivayetine göre Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyurmuştur:
“Hevası / nefsinin arzuları benim getirdiğim gerçeklere tabi olmadığı sürece herhangi biriniz tam iman etmiş olamaz.”(Kenzu’l-Ummal h. no: 1083)
Rabbimizden Onun sevgisiyle yaşayan bir insan olmak için dua edebiliriz. Fakat bunu yaptığımız zaman kendimizi şımarıklığa götüren bir çizgiden uzak kalmaya dikkat etmeliyiz. Çünkü sevgi-iştiyak davası büyük bir davadır. Sevginin aynı zamanda naz makamına götürecek yan etkileri de vardır.
Bizim kanaatimize göre Bediüzzaman’ın önerdiği “acz-fakr-şükr-tefekkür” mesleği kulluğa çok daha yakışan çok daha selametli çok daha kısa bir yoldur. Sevgi algılamak kadar saygı ve takvayı algılamayan kimsenin her an kayması mümkündür.
Bu sebeple Efendimizin (asm) şu kapsamlı duasını yapmak bu konudaki isteklerimizi bu dua ile seslendirmek kulluğa tevekkül ve teslimiyete tevazu ve mahviyete çok uygun olduğunu düşünüyoruz.
Dua -sizin de bildiğiniz gibi- şudur:
“Allah’ım! Bana hakkı hak olarak göster ve ona uymayı bana nasip eyle! Batılı da batıl olarak göster ve ondan uzak durmayı bana müyesser eyle!”
İlave bilgiler için tıklayınız:
- Naz ve niyaz makamlarının mahiyetleri hakkında bilgi verir misiniz?
- Hakiki ve mecazi aşk nasıldır?
- Muhabbetullah nedir? İnsan kime ne ölçüde muhabbet edecektir?
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi