Abdullah Parlıyan Meali
Firavun: “Evet” dedi. “Hem de, benim yakınlarım durumuna geçeceksiniz.”
Ahmet Varol Meali
O da: "Evet. Hem o zaman siz benim yakınıma alınanlardan olacaksınız" dedi.
Ali Bulaç Meali
'Evet' dedi. 'Üstelik şüphesiz en yakın(larım) kılınanlardan olacaksınız.'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Firavun: "Evet; o takdirde siz gözde kimselerden olacaksınız" dedi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Firavun, “Evet, hem o takdirde mutlaka bana yakın kimselerden olacaksınız” dedi.
Diyanet Vakfı Meali
Firavun cevap verdi: Evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, gözde kimselerden de olacaksınız.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Firavun cevaben: "Evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, gözde kimselerden olacaksınız" dedi.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Evet, dedi: hem siz o vakıt muhakkak mukarrebîndensiniz
Hasan Basri Çantay Meali
(Fir'avn): «Evet, dedi, hem o takdîrde siz elbet ve elbet (benim) en yakınlar (ım) dan (olacak) sınız».
Hayrat Neşriyat Meali
(Fir'avun:) “Evet, hem o takdirde doğrusu siz, elbette (bana) yakın kılınmış kimselerden olacaksınız” dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
(Fir'avun da) Dedi ki: «Evet. Ve o vakit elbette siz, en yakın bulunmuşlardansınız.»
Suat Yıldırım Meali
“Evet, evet! dedi, Üstelik, sizi yakın çevreme alacağım, benim gözdelerimden olacaksınız. ”
Şaban Piriş Meali
-Evet, dedi. Siz o zaman, gözdelerimden olacaksınız.
İbni Kesir
Evet, dedi. O takdirde siz, muhakkak gözdelerdensiniz.
Seyyid Kutub
Firavun evet, yakın adamlarım arasına gireceksiniz, dedi.
Tefhim-ul Kuran
«Evet» dedi. «Üstelik şüphesiz siz en yakın(larım) kılınanlardan da olacaksınız»
Yusuf Ali (English)
He said: "Yea, (and more),- for ye shall in that case be (raised to posts) nearest (to my person)."
M. Pickthall (English)
He said: Aye, and ye will then surely be of those brought near (to me).