Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Şu’arâ Suresi - 96. ayet

Oluşturulma tarihi: 6.02.2025 22:55    Güncellendi: 6.02.2025 22:55

Şu’arâ Suresi - 96. ayet



Abdullah Parlıyan Meali

O gün orada, onlar birbiriyle çekişerek derler ki:

Ahmet Varol Meali

Orada (putlarıyla) çekişerek derler ki:

Ali Bulaç Meali

Orada birbirleriyle çekişip tartışarak derler ki:

Diyanet İşleri Meali (Eski)

96,97,98,99,100,101,102. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)

Orada onlar taptıklarıyla çekişerek şöyle derler:

Diyanet Vakfı Meali

Orada birbirleriyle çekişerek şöyle derler:

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ve bütün o İblis orduları onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki:

Elmalılı Meali (Orjinal)

95,96. Ve bütün o İblis orduları onun içinde birbirleriyle çekişirlerken şöyle demektedirler

Hasan Basri Çantay Meali

Orada birbiriyle çekişerek şöyle dediler:

Hayrat Neşriyat Meali

96,97. Onlar orada (putlarıyla) çekişerek derler ki: “Allah'a yemîn olsun ki, (biz)elbette apaçık bir dalâlet içinde imişiz.”

Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Ve onlar orada birbirleriyle husumette bulunarak diyecekler ki:

Suat Yıldırım Meali

96, 97, 98, 99, 100, 101, 102. Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz! ”“Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu. “Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz! ” “Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık! ” [36, 56; 40, 47; 7, 53; 38, 64]*

Şaban Piriş Meali

Orada, birbirleriyle çekişerek, şöyle derler.

İbni Kesir

Orada birbirleriyle çekişerek derler ki:

Seyyid Kutub

Orada birbirleri ile tartışmaya tutuşarak derler ki,

Tefhim-ul Kuran

Orada birbirleriyle çekişip tartışarak derler ki:

Yusuf Ali (English)

"They will say there in their mutual bickerings:

M. Pickthall (English)

And they will say, when they are quarrelling therein: