Abdullah Parlıyan Meali
Fakat onlara gerçeği, bütün açıklığıyla ortaya koyan mesajlarımız gelince: “Bu apaçık bir büyü” dediler.
Ahmet Varol Meali
Onlara ayetlerimiz açık olarak gelince: "Bu apaçık bir büyüdür" dediler.
Ali Bulaç Meali
Ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: 'Bu, apaçık bir büyüdür.'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Ayetlerimiz gözlerinin önüne serilince: "Bu apaçık bir sihirdir" dediler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Nitekim âyetlerimiz kendilerine gerçeği gösterecek biçimde gelince, “Bu apaçık bir sihirdir” dediler.
Diyanet Vakfı Meali
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: «Bu, apaçık bir büyüdür» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Bu şekilde âyetlerimiz onların gözleri önüne serilince, "Bu apaçık bir sihirdir" dediler.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Bu suretle âyetlerimiz hakıkati gözlerine sokarak vardığı vakıt onlara bu apaçık bir sihir dediler
Hasan Basri Çantay Meali
Vaktaki âyetlerimiz böyle parlak (ve vazıh) olarak onlara geldi, «Bu, apaçık bir büyüdür» dediler.
Hayrat Neşriyat Meali
İşte mu'cizelerimiz onlara (hakikati) açıkça gösterir bir şekilde gelince: “Bu apaçık bir sihirdir” dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Vaktâ ki, onlara âyetlerimizi, vazihen, (tarik-i hidâyeti gösterir bir halde) geldi. Dediler ki: «Bu apaçık bir sihirden ibarettir.»
Suat Yıldırım Meali
Mûcize ve belgelerimiz bütün aydınlığıyla apaçık olarak onlara geldiğinde: “Bu besbelli bir büyü! ” dediler.
Şaban Piriş Meali
Nitekim ayetlerimiz, gözleriyle görecekleri şekilde, kendilerine gelince:- Bu, apaçık bir sihirdir! dediler.
İbni Kesir
Ayetlerimiz böyle vazıh olarak onlara gelince; bu, apaçık bir büyüdür, dediler.
Seyyid Kutub
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince «Bu apaçık bir büyüdür» dediler.
Tefhim-ul Kuran
Ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: «Bu, apaçık olan bir büyüdür.»
Yusuf Ali (English)
But when Our Signs came to them, that should have(3251) opened their eyes, they said: "This is sorcery manifest!"*
M. Pickthall (English)
But when Our tokens came unto them, plain to see, they said: This is mere magic,