Abdullah Parlıyan Meali
Onlar bir hile ve düzen planladılar, biz de onlar farkında değilken, hilelerini başlarına geçirecek bir plan kurduk.
Ahmet Varol Meali
Onlar bir tuzak kurdular biz de onlar farkında olmadan bir tuzak kurduk.
Ali Bulaç Meali
Onlar hileli bir düzen kurdu. Biz de (onların hilesine karşı) farkında olmadıkları bir düzen kurduk.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Onlar bir düzen kurdular. Biz farkettirmeden düzenlerini bozduk.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Onlar bir tuzak kurdular. Farkında değillerken Allah da bir tuzak kurdu.[408]*
Diyanet Vakfı Meali
Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Onlar böyle bir tuzak kurdular, biz de kendileri farkında olmadan onların planlarını altüst ettik.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Böyle bir mekir kurdular, halbuki haberleri yok biz de bir mekir kurmuştuk
Hasan Basri Çantay Meali
Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de, kendilerinin haberleri olmadan, onların plânlarını altüst ediverdik.
Hayrat Neşriyat Meali
(Onlar) böyle bir hîle ile tuzak kurdular; hâlbuki (biz de) tuzak(larını netîcesiz bırakmak) ile onlar farkında olmadan hîle(lerini başlarına geçirmekle mukabele) ettik.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Onlar bir hile ile hile yaptılar, Biz de hiç bilgileri olmaksızın bir hile ile hile yaptık (yani onları ansızın hilelerinin cezasına kavuşturduk).
Suat Yıldırım Meali
Onlar bir tuzak kurdular, ama tuzaklarına karşı Biz de tuzak kurduk, kendileri farkında olmadan onların tuzaklarını bozduk, onların planlarını altüst ettik.
Şaban Piriş Meali
Onlar bir plan yaparken, biz de onlar farkında değilken bir plan yaptık.
İbni Kesir
Onlar bir düzen kurdular. Onlar farketmezlerken Biz de bir düzen kurduk.
Seyyid Kutub
Böylece onlar bir tuzak kurdular. Fakat biz de onlara, farkında olmadıkları bir tuzak kurduk.
Tefhim-ul Kuran
Onlar, hileli bir düzen kurdu, biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk.
Yusuf Ali (English)
They plotted and planned,(3288) but We too planned, even while they perceived it not.*
M. Pickthall (English)
So they plotted a plot: and We plotted a plot, while they perceived not.