Abdullah Parlıyan Meali
Biz onu da, askerlerini de yakalayıp Kızıldeniz'e döktük. Yaratılış gayesi dışında yaşayanların sonu, nasıl oldu baksana!
Ahmet Varol Meali
Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize attık. Zalimlerin sonlarının nasıl olduğuna bir bak.
Ali Bulaç Meali
Bunun üzerine, onu ve askerlerini tutup suya attık. Böylelikle zulmedenlerin nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Biz de, onu ve askerlerini yakalayıp suya attık. Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Biz de onu ve askerlerini yakaladık ve onları denize attık (Orada boğuldular). Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bak!
Diyanet Vakfı Meali
Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize atıverdik. Bak işte, zalimlerin sonu nice oldu!
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize atıverdik. Bir bak, zalimlerin sonu nice oldu!
Elmalılı Meali (Orjinal)
Biz de kendisini ve ordularını tuttuk da deryaya fırlatıverdik, şimdi bak o zâlimlerin akıbeti nasıl oldu?
Hasan Basri Çantay Meali
Bunun üzerine biz de hem onu, hem askerlerini yakalayıverdik de denizin içine atdık. Bak (Habîbim) zâlimlerin aakıbeti nice oldu!
Hayrat Neşriyat Meali
Bunun üzerine onu ve askerlerini yakaladık da onları denize atıverdik. Artık bak, o zâlimlerin âkıbeti nasıl oldu!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Onu da, askerlerini de yakaladık, onları hemen denize atıverdik. Artık bak ki, zalimlerin akibeti nasıl oldu?
Suat Yıldırım Meali
Biz de kendisini de, ordularını da yakalarından tuttuğumuz gibi denize fırlatıverdik. İşte bak, zalimlerin sonunun ne olduğunu gör!
Şaban Piriş Meali
Bu sebeple biz de onu ve askerlerini yakaladık, Onları denize atıverdik. Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak.
İbni Kesir
Biz de onu ve askerlerini yakalayıp suya attık. Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak.
Seyyid Kutub
Biz de onu ve askerlerini yakalayıp suya attık. Bir bak, o zalimlerin sonu nasıl oldu.
Tefhim-ul Kuran
Bunun üzerine, onu ve askerlerini tutuverip suya attık. Böylelikle zulmedenlerin nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.
Yusuf Ali (English)
So We seized him and his hosts, and We flung them into the sea:(3373) Now behold what was the end of those who did wrong!*
M. Pickthall (English)
Therefor We seized him and his hosts, and abandoned them unto the sea. Behold the nature of the consequence for evil doers!