Abdullah Parlıyan Meali
Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur. Hepsi de ister istemez, O'nun buyruğuna boyun eğip, itaat etmektedir.
Ahmet Varol Meali
Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmişlerdir.
Ali Bulaç Meali
Göklerde ve yerde olanlar O'nundur; hepsi O'na 'gönülden boyun eğmiş' bulunuyorlar.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Göklerde ve yerde olanlar O'nundur; hepsi O'na boyun eğmiştir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Göklerde ve yerde kim varsa yalnızca O’na âittir. Hepsi O’na boyun eğmektedirler.
Diyanet Vakfı Meali
Göklerde ve yerde olanlar hep O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Göklerde ve yerde kim varsa hepsi O'nundur. Hepsi de O'na itaat etmektedirler.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Hem Göklerde ve Yerde kim varsa onun, hepsi ona divan durmaktadır
Hasan Basri Çantay Meali
Göklerde ve yerde kim varsa Onundur. Hepsi de Ona boyun eğicidirler.
Hayrat Neşriyat Meali
Çünki göklerde ve yerde kim varsa, O'nundur. Hepsi O'na itâatkârdırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve O'nun içindir, göklerde ve yerde kim varsa, hepsi de O'na itaatkardırlar.
Suat Yıldırım Meali
Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. Onların hepsi, isteyerek veya istemeyerek O'na itaat ederler.
Şaban Piriş Meali
Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir.
İbni Kesir
Göklerde ve yerde bulunanlar O'nundur. Hepsi O'na boyun eğer.
Seyyid Kutub
Göklerde ve yerde olanlar O'nundur, hepsi O'na boyun eğmiştir.
Tefhim-ul Kuran
Göklerde ve yerde bulunanlar O'nundur; hepsi O'na 'gönülden boyun eğmiş' bulunmaktadırlar.
Yusuf Ali (English)
To Him belongs every being that is in the heavens and on earth: all are(3532) devoutly obedient to Him.*
M. Pickthall (English)
Unto Him belongeth whosoever is in the heavens and in the earth. All are obedient unto Him.