Abdullah Parlıyan Meali
Biz, belki dönerler diye pek büyük bir azap olan, kıyamet azabından önce, onlara daha yakın olan, dünya felaketleri ve yenilgisini tattıracağız.
Ahmet Varol Meali
Andolsun ki onlara en büyük azaptan önce yakın azaptan tattıracağız. Umulur ki dönerler.
Ali Bulaç Meali
Andolsun, biz onlara belki (inkarcılıktan) dönerler diye o büyük (uhrevi) azabdan önce, yakın (dünyevi) azabtan da taddıracağız.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Belki yollarından dönerler diye and olsun onlara büyük azabdan önce dünya azabından tattırırız.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Andolsun, dönsünler diye biz onlara (ahiretteki) en büyük azaptan önce (dünyadaki) yakın azabı elbette tattıracağız.
Diyanet Vakfı Meali
En büyük azaptan önce, onlara mutlaka en yakın azaptan tattıracağız; olur ki (imana) dönerler. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Şu bir gerçek ki, onlara o en büyük azabdan önce yakın azabdan (dünyada) da tattıracağız. Umulur ki, (kötülükten) dönerler.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Şu da muhakkak ki onlara o en büyük azâbdan beride o yakın azabdan da tattıracağız, gerek ki rücu' edeler
Hasan Basri Çantay Meali
Biz, o en büyük azâbdan önce de onlara mutlakaa yakın azâbdan tatdıracağız. Tâki ric'et etsinler.
Hayrat Neşriyat Meali
(Âhiretteki) en büyük azabdan ayrı olarak, daha yakın azabdan (dünya azâbından)da onlara mutlaka tattıracağız; tâ ki (isyankâr hâllerinden) dönsünler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve elbette onlara o en büyük azaptan önce o yakın azaptan tattıracağız. Umulur ki, onlar ric'at ediverirler.
Suat Yıldırım Meali
O kâfirlerin dönüş yapmaları ümidiyle, onlara en büyük azaptan önce, dünyada açlık, musîbet, esaret, ölüm gibi peşin bir azap tattıracağız.
Şaban Piriş Meali
Belki dönerler diye onlara büyük azaptan önce daha yakın bir azap tattıracağız.
İbni Kesir
Belki dönerler diye andolsun ki onlara büyük azabdan önce de mutlaka yakın azabdan tattıracağız.
Seyyid Kutub
Belki dönüp yola gelirler diye onlara büyük azapdan önce mutlaka daha yakın azabı da tattıracağız.
Tefhim-ul Kuran
Andolsun, biz onlara belki (küfürden İslam'a) dönerler diye o büyük (uhrevi) azabtan önce, yakın (dünyevi) azabtan da taddıracağız.
Yusuf Ali (English)
And indeed We will make them taste of the Penalty of this (life) prior to(3654) the supreme Penalty, in order that they may (repent and) return.*
M. Pickthall (English)
And verily We make them taste the lower punishment before the greater, that haply they may return.