Abdullah Parlıyan Meali
Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: “Bu sizi, babalarınızın taptığı tanrılardan çevirmek isteyen bir adamdan başka biri değildir.” Ve dediler ki: “Bu Kur'ân insan tarafından uydurulmuş, safsatadan başka birşey değildir!” Ve son olarak da, Allah'tan gelen gerçekleri inkâr eden bu kimselere, gerçek olan Kur'ân geldiğinde: “Bu apaçık bir büyüden başka birşey değildir” dediler.
Ahmet Varol Meali
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda: "Bu sizi atalarınızın tapmakta olduklarından alıkoymak isteyen bir adamdan başkası değildir" derler. Yine: "Bu (Kur'an), uydurulmuş bir düzmeceden başka bir şey değildir" dediler. İnkâr edenler, hak kendilerine gelince onun için: "Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değildir" dediler.
Ali Bulaç Meali
Onlara, apaçık ayetlerimiz okunduğunda: 'Bu, sizi babalarınızın taptıkların(ilahlar)dan alıkoymak isteyen bir adamdan başkası değildir' dediler. Ve dediler ki: 'Bu uydurulmuş bir yalan (iftira)dan başka bir şey de değildir.' İnkâr edenler de, kendilerine geldiği zaman hak için: 'Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir' dediler.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Ayetlerimiz onlara apaçık olarak okunduğu zaman: "Bu adam sizi babalarınızın taptıklarından alıkoymaktan başka bir şey istemiyor" derlerdi. "Bu Kuran düpedüz bir uydurmadan başka bir şey değildir" derlerdi. Hak, inkar edenlere geldiğinde, onun için: "Bu apaçık bir büyüdür" demişlerdi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Âyetlerimiz apaçık bir şekilde onlara okunduğunda, “Bu sadece, atalarınızın tapmakta olduğu şeylerden sizi alıkoymak isteyen bir adamdır” dediler. Bir de, “Bu (Kur’an), uydurulmuş bir yalandır” dediler. Yine hak kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler, “Bu, ancak apaçık bir büyüdür” dediler.
Diyanet Vakfı Meali
Onlara apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman demişlerdi ki: Bu, sizi babalarınızın taptığı (putlardan) çevirmek isteyen bir adamdan başkası değildir. Ve yine bu (Kur'an) da uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir, dediler. Hak kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler de: Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir, dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Karşılarında açık deliller halinde âyetlerimiz okunduğu zaman o zalimler: "Bu, başka değil, sırf sizi atalarınızın taptığı tanrılardan men etmek isteyen bir adam." dediler. Ve: "Bu (Kur'ân), başka bir şey değil, sırf uydurulmuş bir iftira" dediler. O kâfirler, hak kendilerine geldiği zaman: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değil." dediler.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Karşılarında açık beyyineler halinde âyetlerimiz tilâvet olunduğu zaman o zalimler: «bu başka değil, sırf sizi atalarınızın taptığı ma'budlardan men'etmek isteyen bir adam» dediler ve «bu (Kur'an) başka bir şey değil, sırf uydurulmuş bir iftira» dediler ve o küfredenler hak kendilerine geldiği vakıt bu apaâçık bir sihirden başka bir şey değil, dediler
Hasan Basri Çantay Meali
Onlara karşı açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: «Bu, atalarınızın tapmakda devam etdikleri (putlardan) sizi mütemâdiyen vaz geçirmek isteyen bir adamdan başkası değildir» ve dediler: «Bu (Kur'an) düzülüb uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir». Hakka küfreden onlar, (bu hak) kendilerine gelince de (şunu) söylediler): «Bu, apâşikâr büyüden başka bir şey değildir».
Hayrat Neşriyat Meali
Çünki onlara âyetlerimiz apaçık olarak okunduğu zaman: “Bu ancak, atalarınızın tapmakta olduğu şeylerden sizi çevirmek isteyen bir adamdır” dediler. Bir de: “Bu (Kur'ân), uydurulmuş bir iftirâdan başka bir şey değildir” dediler. İnkâr edenler, kendilerine o hak(Kur'ân) gelince de (onun için): “Bu, ancak apaçık bir sihirdir”(1) dedi(ler).*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve onlara karşı bizim açık açık âyetlerimiz okunduğu vakit, dediler ki: «Bu, bir adamdır ki, sizi atalarımzın ibadet ettikleri şeyden menetmek istiyor.» Ve dediler ki: «Bu (Kur'an) başka değil, sırf uydurulmuş bir iftiradır.» Ve kâfir olanlar, hak içinde kendilerine geldiği vakit dediler ki: «Bu apaçık bir sihirden başka değil.»
Suat Yıldırım Meali
Kendilerine parlak deliller halinde âyetlerimiz okunduğunda o zalimler: “Bu, başka değil, sırf sizi atalarınızın ibadet ettiği tanrılarınızdan uzaklaştırmak isteyen bir adam! ” dediler. Ve yine dediler ki: “Bu Kur'ân başka değil, sırf bir iftira! ”Ve yine kâfirler, gerçek kendilerine geldiğinde “Bu besbelli bir büyüden başka bir şey değil! ” dediler.
Şaban Piriş Meali
Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman:-Bu, sadece bizi atalarımızın kulluk ettiklerinden vazgeçirmek isteyen bir adam, dediler. Bu Kur'an, düpedüz bir uydurmadan başka nedir?! dediler. Kafirler, hak kendilerine geldiği zaman:-Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değil, dediler.
İbni Kesir
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: Bu, ancak sizi atalarınızın ibadet etmekte olduğundan alıkoymak isteyen bir adamdır. Ve dediler ki: Bu da düpedüz bir uydurmadan başka bir şey değildir. Hak kendilerine geldiğinde hakkı inkar etmiş olanlar dediler ki: Bu, sadece apaçık bir büyüdür.
Seyyid Kutub
Onlara apaçık anlamlı ayetlerimiz okunduğunda «Bu adamın tek istediği şey, sizi atalarınızın taptığı putlardan vazgeçirmektir» ve «şu Kur'an, düzmece bir yalandan başka bir şey değildir.» dediler. Kâfirler, kendilerine gelen 'gerçek' için «Bu apaçık bir büyüden ibarettir.» demişlerdi.
Tefhim-ul Kuran
Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda: «Bu, sizi babalarınızın tapmakta oldukların(ilahlar)dan alıkoymak isteyen bir adamdan başkası değildir» dediler. Ve dediler ki: «Bu, düzülüp uydurulmuş bir yalan (iftira)dan başka bir şey de değildir.» Küfre sapanlar da kendilerine geldiği zaman hak için: «Bu, apaçık olan bir büyüden başka bir şey değildir» dediler.
Yusuf Ali (English)
When Our Clear Signs are rehearsed to them, they say, "This is only a man who wishes to hinder you from the (worship)(3854) which your fathers practised." And they say, "This is only a falsehood invented!" and the Unbelievers say of the Truth when it comes to them, "This is nothing but evident magic!"*
M. Pickthall (English)
And if Our revelations are recited unto them in plain terms, they say: This is naught else than a man who would turn you away from what your fathers used to worship; and they say: This is naught else than an invented lie. Those who disbelieve say of the truth when it reacheth them: This is naught else than mere magic.