Abdullah Parlıyan Meali
Onlara yalvarıp dua etseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile, istediğinizi yerine getiremezler ve üstelik kıyamet gününde, kendilerini Allah'a ortak koşmanızı inkâr ederler. Bunu herşeyden haberi olan Allah gibi, sana hiç kimse haber veremez.
Ahmet Varol Meali
Siz onları çağırsanız çağrınızı duymazlar. Duysalar bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde de sizin ortak koşmanızı inkar ederler. San hiç kimse her şeyden haberdar olan (Allah) gibi haber veremez.
Ali Bulaç Meali
Eğer onlara dua ederseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde ise, sizin şirk koşmanızı tanımayacaklardır. (Bunu her şeyden) Haberi olan Allah gibi sana (hiç kimse) haber vermez.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Onları çağırırsanız, çağrınızı işitmezler; işitmiş olsalar bile size cevap veremezler; ama kıyamet günü sizin ortak koşmanızı inkar ederler. Herşeyden haberdar olan Allah gibi, sana kimse haber vermez.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Eğer onları çağırsanız, çağrınızı duymazlar. Duysalar bile çağrınıza karşılık veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koştuğunuzu inkâr ederler. Bunları sana hiç kimse, hakkıyla haberdar olan (Allah) gibi haber veremez.
Diyanet Vakfı Meali
Eğer onları (putları) çağırırsanız, sizin çağırmanızı işitmezler. Faraza işitseler bile, size cevap veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koşmanızı reddederler. (Bu gerçeği) sana, her şeyden haberi olan (Allah) gibi hiç kimse haber veremez.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Kendilerine dua ederseniz duanızı işitmezler. İşitseler bile size cevabını veremezler. Kıyamet günü de kendilerini Allah'a ortak koştuğunuzu inkâr ederler. Sana her şeyden haberdar olan (Allah) gibi bir haber veren olmaz.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Kendilerine duâ ederseniz duânızı işitmezler, işitseler bile size cevabını veremezler, Kıyamet günü de şirkinize küfrederler, sana bir habîr gibi haber veren olmaz
Hasan Basri Çantay Meali
Eğer onlara düâ ederseniz duanızı işitmezler, (bilfarz) işitseler bile size cevab vermezler. Kıyamet gününde de onlar sizin müşrikliğinizi tanımayacaklardır. Her şeyden hakkıyle haberdâr olan (Allah) gibi sana (hakıykatı hiçbir şey) haber vermez.
Hayrat Neşriyat Meali
Eğer onlara yalvarsanız, sizin duânızı işitemezler. İşitseler bile size cevab veremezler. Hâlbuki kıyâmet günü, sizin (onları Allah'a) ortak koşmanızı inkâr ederler. Ve(hiçkimse) sana, herşeyden haberdâr olan (Allah) gibi haber veremez.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Eğer onlara dua etseniz, duanızı işitemezler ve işitebilseler bile sizin için cevap veremezler ve Kıyamet gününde de sizin şirkinizi inkar ederler ve sana bihakkın haber veren gibi bir haber veren olamaz.
Suat Yıldırım Meali
Şayet siz onlara seslenirseniz çağrınızı işitemezler. Faraza işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet günü ise sizin kendilerini, ibadette Allah'a ortak saymanızı reddedeceklerdir. Hiç kimse sana, her şeyi bilen Allah'ın gerçekleri bildirmesi gibi haber veremez. [46, 5-6; 19, 81-82]
Şaban Piriş Meali
Onlara dua etseniz bile sizin duanızı duymazlar, duysalar da size cevap veremezler. Kıyamet günü sizin ortak koşmanızı inkar ederler. Herşeyden haberi olan gibi sana kimse haber veremez.
İbni Kesir
Onları çağırsanız; çağrınızı işitmezler. İşitseler dahi size cevap veremezler. Kıyamet günü de şirk koşmanızı inkar ederler. Haberdar olan gibi, kimse sana haber veremez.
Seyyid Kutub
Eğer onları imdadınıza çağırırsanız, çağrınızı işitmezler. Sesinizi işitseler bile size karşılık veremezler. Üstelik kıyamet günü, sizin kendilerini Allah'a ortak koşmuş olmanızı reddederler. Hiç kimse, her şeyin içyüzünü bilen Allah gibi sana haber vermez.
Tefhim-ul Kuran
Eğer onlara dua ederseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde ise, sizin şirk koşmanızı tanımayacaklardır. (Bunu her şeyden) Haberi olan Allah gibi sana (hiç kimse) haber vermez.
Yusuf Ali (English)
If ye invoke them, they will not listen to your call, and if(3895) they were to listen, they cannot answer your (prayer). On the Day of Judgment they will reject(3896) your "Partnership". and none, (O man!) can tell thee(3897) (the Truth) like the One Who is acquainted with all things.*
M. Pickthall (English)
If ye pray unto them they hear not your prayer, and if they heard they could not grant it you. On the Day of Resurrection they will disown association with you. None can Inform you like Him Who is Aware.