Yâsîn Suresi - 48. ayet

Ve şöyle devam ederler: “Ölüm, ölümden sonra dirilme, hesap, kitap Allah'ın gerçekleşecek vaadi imiş. Eğer ciddi iseniz, söyleyin bakalım, ne zamanmış bu va'dedilenler?”

"Eğer doğru söyleyenlerseniz bu vaad ne zamandır?" diyorlar.

Ve derler ki: 'Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit (etmekte olduğunuz yıkım ve azab) ne zamanmış?'

"Doğru sözlü iseniz bildirin bu vaad ne zamandır?" derler.

“Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?” diyorlar.

Onlar: Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir? derler.

Yine onlar: "Eğer doğru söylüyorsanız bu (kıyamet) vaadi ne zaman?" diyorlar.

Ve ne zaman bu va'd, doğru iseniz? diyorlar

«Siz doğru söyleyenlerseniz bu tehdîd (in tehakkuku) ne zaman (söyleyin)?» derler.

Hem, “Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, bu va'd (edilen kıyâmet) ne zaman?” diyorlar.

Ve derler ki: «O vaad ne zaman, eğer siz sâdıklar oldunuz iseniz?»

Ve yine derler ki: “Eğer doğru söylüyorsanız, bizi tehdid ettiğiniz bu mezarlardan kalkma ne zaman?

Eğer doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman yerine gelecek? derler.

Ve derler ki: Şayet siz sadıklardan iseniz, bu vaad ne zamandır?

Ve «eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit ettiğiniz azab ne zaman gelecek» diyorlar.

Ve derler ki: «Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit (etmekte olduğunuz yıkım ve azab) ne zamanmış?»

Further, they say, "When will this promise (come to pass),(3996) if what ye say is true?"*

And they say: When will this promise be fulfilled, if ye are truthful?