Abdullah Parlıyan Meali
Ancak meleklerin konuşmalarından hırsızlama bir söz kapan olursa, hemen onun ardından da delici ve yakıcı bir ateş, ona peşinden yetişir ve onu yakar.
Ahmet Varol Meali
Ancak bir (söz) çalıp kapan olursa onu da parlak bir ateş izler.
Ali Bulaç Meali
Ancak (sözü hırsızlama) çalıp-kapan olursa, artık onu da delip geçen 'yakıcı bir alev' izler (ve yok eder).
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Hele bir tek söz kapan olsun; delici bir alev onun peşine düşüverir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder).
Diyanet Vakfı Meali
Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ancak kulak hırsızlığı yapanlar olur. Onu da yakıcı bir alev takip eder.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ancak bir çalıp çarpan, onun da peşine bir şihabı sâkıb takılır
Hasan Basri Çantay Meali
Meğer ki (içlerinden) bir çalıb çarpan (ı) olsun. Fakat onu da delib geçen bir alev ta'kıyb etmişdir.
Hayrat Neşriyat Meali
Ancak bir söz kapan olursa, onu da delici, alevli bir yıldız ta'kib eder.(2)*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ancak bir çalıp çarpan müstesna. Ona da hemen bir parça ateş parçası ulaşıverir.
Suat Yıldırım Meali
Ne var ki içlerinden birisi bir söz kırıntısı kapmayı başarırsa, derhal yakıcı ve delici bir ışın onu kovalar. [15, 8-12]*
Şaban Piriş Meali
Ancak, tek bir söz kapan olursa, hemen onu delip geçen bir alev takip eder.
İbni Kesir
Ancak çalıp çırpan olursa; onu da hemen delip geçen yakıcı bir alev takib eder.
Seyyid Kutub
Ancak meleklerin konuşmalarından bir sözü kapan olursa, onu da delen ve yakan alevli yıldızlar takip eder.
Tefhim-ul Kuran
Ancak (sözü hırsızlama) çalıp kapan olursa, artık onu da delip geçen 'yakıcı bir alev' izler (ve yok eder).
Yusuf Ali (English)
Except such as snatch away something by stealth, and they are pursued by a flaming(4039) fire, of piercing brightness.*
M. Pickthall (English)
Save him who snatcheth a fragment, and there pursueth him a piercing flame.