Abdullah Parlıyan Meali
Kendilerine öğüt verildiğinde, düşünüp öğüt almazlar.
Ahmet Varol Meali
Kendilerine öğüt verildiğinde öğüt almazlar.
Ali Bulaç Meali
Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Onlara öğüt verildiğinde öğüt dinlemezler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kendilerine öğüt verildiği zaman öğüt almıyorlar.
Diyanet Vakfı Meali
Kendilerine öğüt verildiği vakit öğüt almazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Kendilerine hatırlatıldığında da düşünmüyorlar.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ihtar edildiklerinde de düşünmüyorlar
Hasan Basri Çantay Meali
Kendilerine (Kur'an ile) va'z edilince düşünüb de öğüt kabul etmezler,
Hayrat Neşriyat Meali
Kendilerine nasîhat edildiği zaman da, ibret almıyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve onlara nasihat verildiği zaman, düşünüp nasihat kabul etmezler.
Suat Yıldırım Meali
Kendilerine nasihat edildiğinde uyarmaları dikkate almazlar.
Şaban Piriş Meali
Onlara öğüt verildiği zaman öğüt almıyorlar.
İbni Kesir
Kendilerine öğüt verildiğinde ise öğüt dinlemezler.
Seyyid Kutub
Onlara öğüt verildiği vakit düşünüp öğüt almazlar.
Tefhim-ul Kuran
Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar.
Yusuf Ali (English)
And, when they are admonished, pay no heed,-
M. Pickthall (English)
And heed not when they are reminded,