Abdullah Parlıyan Meali
Onlardan bir kısmı: “Bakın” diyecek. “Siz bize ayartma niyetiyle, sağdan yaklaşır, bizi şaşırtırdınız.”
Ahmet Varol Meali
Derler ki: "Doğrusu siz bize sağdan geliyordunuz." [1]*
Ali Bulaç Meali
'Gerçekten sizler bize sağdan (sağ duyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz.' derler.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
İleri gelenlerine: "Doğrusu siz bize sureti hakdan görünürdünüz" derler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Şöyle derler: “Siz bize sağdan gelirdiniz. Bize haktan yana görünürdünüz.”
Diyanet Vakfı Meali
(Uyanlar, uydukları adamlara:) Siz bize sağdan gelirdiniz (sûreti haktan görünürdünüz) derler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Onlar: "Siz bize (uğurlu görünerek) sağdan gelir dururdunuz" derler.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Siz diyorlardır: bize sağdan gelir dururdunuz
Hasan Basri Çantay Meali
«Hakıykat siz, derler, biz sağdan (suret-i hakdan) gelirdiniz».
Hayrat Neşriyat Meali
(Tâbi' olanlar, elebaşlarına:) “Doğrusu siz, bize sağdan gelirdiniz (hayrımıza çalışır görünürdünüz)!” derler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
(Tâbi olanlar) Derler ki: «Şüphe yok, siz bize sağdan gelir olmuştunuz.»
Suat Yıldırım Meali
Tâbi olanlar önderlerine: “Siz, derler, bize (en çok önem verdiğimiz taraftan), sağ cihetten gelir, ısrarla size tâbi olmamızı isterdiniz? ”
Şaban Piriş Meali
- Siz bize sağdan geliyordununuz, derler.
İbni Kesir
Ve derler ki: Doğrusu siz, bize sağdan gelirdiniz.
Seyyid Kutub
«Doğrusu siz bize sağdan gelirdiniz» derler.
Tefhim-ul Kuran
«Gerçekten sizler bize sağdan (sağduyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz» derler.
Yusuf Ali (English)
They will say: "It was ye who used to come to us from the right hand (of power and authority)!"(4052)*
M. Pickthall (English)
They say: Lo! ye used to come unto us, imposing, (swearing that ye spoke the truth).