Abdullah Parlıyan Meali
Ve “Aman Allah'ım!” der. Ey eski arkadaşım! Neredeyse beni de mahvedecektin.
Ahmet Varol Meali
Der ki: "Allah'a yemin olsun, sen az kalsın beni de helâke götürecektin.
Ali Bulaç Meali
Dedi ki: 'Andolsun Allah'a, neredeyse beni de (şu bulunduğun yere) düşürecektin.'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Ona der ki: "Allah'a and olsun ki, az kalsın beni de mahvedecektin."
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Ona şöyle der: “Allah’a andolsun, neredeyse beni de helâk edecektin.”
Diyanet Vakfı Meali
56, 57. «Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin. Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olurdum» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ona şöyle der: "Allah'a yemin ederim ki, doğrusu sen az daha beni helak edecektin."
Elmalılı Meali (Orjinal)
Tallahi, der: doğrusu sen az daha beni helâk edecektin
Hasan Basri Çantay Meali
(Ve ona) dedi ki: «Allaha yemîn ederim, sen az kaldı beni de muhakkak helak edecekdin».
Hayrat Neşriyat Meali
Dedi ki: “Allah'a yemîn olsun ki, (sen) nerede ise gerçekten beni (de) helâk edecektin!”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Der ki: «Vallahi sen az kaldı elbette beni helâk edecek idin.»
Suat Yıldırım Meali
54, 55, 56, 57. “Şimdi ister misiniz onu size göstereyim? ” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur. “Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım! ” [7, 43]
Şaban Piriş Meali
-Allah'a yemin ederim ki, sen, neredeyse beni de mahvedecektin! der.
İbni Kesir
Dedi ki: Allah'a andolsun ki; az kaldı beni de mahvedecektin.
Seyyid Kutub
Ona der ki; «Yemin ederim ki, sen az daha beni helâk edecektin.
Tefhim-ul Kuran
Dedi ki: «Andolsun Allah'a, neredeyse beni de ( şu bulunduğun yere) düşürecektin.»
Yusuf Ali (English)
He said: "By Allah. thou wast little short of bringing me to perdition!
M. Pickthall (English)
He saith: By Allah, thou verily didst all but cause my ruin,