Abdullah Parlıyan Meali
Cehennemlikler, ondan yemeye ve karınlarını onunla şişirmeye mahkumdurlar.
Ahmet Varol Meali
Muhakkak ki onlar ondan yiyecekler ve karınları(nı) onunla dolduracaklardır.
Ali Bulaç Meali
Artık gerçekten, ondan yiyecekler böylelikle karınlarını ondan dolduracaklar.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
İşte cehennemlikler bundan yerler, karınlarını onunla doldururlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Cehennemlikler ondan yiyecekler ve onunla karınlarını dolduracaklardır.
Diyanet Vakfı Meali
(Cehennemdekiler) ondan yerler ve karınlarını ondan doldururlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Mutlaka onlar, ondan yiyecekler de karınlarını bundan dolduracaklardır.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Her halde onlar ondan yiyeceklerdir. Yiyecekler de ondan karınlarını dolduracaklardır
Hasan Basri Çantay Meali
İşte hakıykat onlar bundan yiyecekler, bu suretle karınlarını bundan dolduracaklar.
Hayrat Neşriyat Meali
Bundan sonra şübhesiz ki onlar, elbette bundan yiyecek kimseler olup, artık karınları(nı) bununla dolduracak olanlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Artık şüphe yok ki onlar, ondan elbette yiyicilerdir ve ondan karınlarını dolduruculardır.
Suat Yıldırım Meali
İşte o zalimler bunları yer ve karınlarını tıka basa doldururlar.
Şaban Piriş Meali
İşte onlar, bundan yerler ve karınlarını onunla doldururlar.
İbni Kesir
Onlar muhakkak ondan yiyecekler ve karınlarını onunla dolduracaklardır.
Seyyid Kutub
İşte cehennemlikler bundan yer ve karınlarını bununla doldururlar.
Tefhim-ul Kuran
Artık hiç tartışmasız, onlar, ondan yiyecekler, böylelikle karınlarını da ondan dolduracaklar.
Yusuf Ali (English)
Truly they will eat thereof(4074) and fill their bellies therewith.*
M. Pickthall (English)
And lo! they verily must eat thereof, and fill (their) bellies therewith.