Abdullah Parlıyan Meali
babalarının izinde koşup gitmişlerdi.
Ahmet Varol Meali
Kendileri de, onların izlerinden koşturuluyorlardı.
Ali Bulaç Meali
Kendileri de onları izleri üzerinde koşturup-duruyorlardı.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Öyleyken yine de onların izlerinden kovalanırcasına koşturuyorlardı.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kendileri de onların izinden koşa koşa gitmektedirler.
Diyanet Vakfı Meali
69, 70. Kuşkusuz onlar atalarını dalâlette buldular da peşlerinden koşup gittiler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Şimdi de kendileri onların izlerinde koşturuyorlar.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Şimdi de onların izlerince koşturuyorlar
Hasan Basri Çantay Meali
Kendileri de onların izleri üzerinde (birbirini itib) koşduruluyorlardı.
Hayrat Neşriyat Meali
Fakat kendileri (de) onların izleri üzerinde koşturuyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
İmdi onlar, atalarının izleri üzerine koşturuluyorlar.
Suat Yıldırım Meali
Bunlar da onların izlerinde koşmaya can atıyorlar.
Şaban Piriş Meali
Onların izinde koşturmuşlardı.
İbni Kesir
Yine de onların izlerinde koşturuluyorlardı.
Seyyid Kutub
Öyle iken yine de düşünmeden atalarının peşinden koşuyorlardı.
Tefhim-ul Kuran
Kendileri de onların izleri üzerinde koşturup duruyorlardı.
Yusuf Ali (English)
So they (too) were rushed(4076) down on their footsteps!*
M. Pickthall (English)
But they make haste (to follow) in their footsteps.