Abdullah Parlıyan Meali
Onlardan önce gelip geçmiş eski toplumların çoğu da sapıtmışlardı.
Ahmet Varol Meali
Andolsun ki onlardan önce, evvelkilerin çoğu sapıtmıştı.
Ali Bulaç Meali
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Onlardan önce, evvelki ümmetlerin çoğu, and olsun ki sapıtmıştı.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
Diyanet Vakfı Meali
Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Andolsun ki, onlardan öncekilerin çoğu sapıklıkta idiler.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Hakıkat onlardan evvel eskilerin ekserisi dalâlette idi
Hasan Basri Çantay Meali
Andolsun ki onlardan evvel geçenlerin çoğu da sapmışdı.
Hayrat Neşriyat Meali
And olsun ki, onlardan önce, evvelki (ümmet)lerin çoğu dalâlete düşmüştü.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Andolsun ki, onlardan evvelkilerin ekserisi de sapıtmış idi.
Suat Yıldırım Meali
71, 72. Daha önce yaşayan insanların ekserisi de yoldan sapmışlardı. Biz de onları uyarıp gerçeği gösteren peygamberler göndermiştik.
Şaban Piriş Meali
Onlardan önce, daha evvel yetişmiş olanların çoğu da doğru yoldan sapmıştı.
İbni Kesir
Andolsun ki; onlardan önce geçenlerin çoğu da sapıtmıştı.
Seyyid Kutub
Andolsun onlardan öncekilerinin çoğu da sapmıştır.
Tefhim-ul Kuran
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
Yusuf Ali (English)
And truly before them, many of the ancients went astray;-
M. Pickthall (English)
And verily most of the men of old went astray before them,