Abdullah Parlıyan Meali
Onlardan önce nice toplumları helak ettik, kurtulmak için vakitleri kalmamışken nasıl yalvarıyorlardı bize.
Ahmet Varol Meali
Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Feryat ettiler ama kurtuluş vakti değildi.
Ali Bulaç Meali
Biz kendilerinden önce, nice nesilleri yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Feryat ediyorlardı; oysa artık kurtulma zamanı değildi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Biz onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Onlar da feryat ettiler, ama artık kurtuluş zamanı değildi.
Diyanet Vakfı Meali
Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Kendilerinden önce nicelerini helak ettik. Onlar çağrıştılar. Ama artık kurtuluş vakti değildi.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Kendilerinden evvel nicelerini helâk ettik! Çığırıştılar: Değildi fakat vaktı halâs
Hasan Basri Çantay Meali
Biz kendilerinden evvel nice ümmet (ler) i helâk etdik. O zaman (ne) çığlıklar kopardılar. Halbuki (o vakit, azâbdan kaçıb) kurtulma vakti değildi...
Hayrat Neşriyat Meali
Onlardan önce nice nesilleri (böyle zulümleri sebebiyle) helâk ettik; o zaman feryâd ettiler; (ama) artık kurtuluş zamânı değildir!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Onlardan evvel nice kavimleri helâk ettik, çağırışmaya başladılar. Artık kurtuluş vakti değildi.
Suat Yıldırım Meali
Biz onlardan önce nice nesilleri silip süpürdük. O zaman ne çığlıklar, ne feryatlar kopardılar! Ama kurtuluş zamanı çoktan geçmişti! [21, 12-13]
Şaban Piriş Meali
Onlardan önceki nesillerden nicelerini helak ettik. Feryat ettiler ama kurtuluş/kaçış vakti geçmişti.
İbni Kesir
Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik de onlar, çığlıklar kopardılar. Halbuki kurtulmak vakti değildi.
Seyyid Kutub
Onlardan önce nice nesilleri helak ettik de feryad ettiler. Oysa artık kurtuluş zamanı değildi.
Tefhim-ul Kuran
Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi.
Yusuf Ali (English)
How many generations before them did We destroy? In the end they cried(4149) (for mercy)- when there was no longer time for being saved!*
M. Pickthall (English)
How many a generation We destroyed before them, and they cried out when it was no longer the time for escape!