Abdullah Parlıyan Meali
Davut onları yanında görünce telaşlanıp korktu; bunun üzerine “korkma!” dediler. “Biz sadece iki davacıyız, birimiz ötekinin hakkına tecavüz etti. Şimdi sen aramızda adaletle karar ver, adaletten ayrılıp bize zulmetme, bize dosdoğru yolu göster” dediler.
Ahmet Varol Meali
Onlar Davud'un yanına girdiklerinde kendilerinden korktu. Dediler ki: "Korkma. (Biz) iki davacı(yız). Birimiz ötekine haksızlık etti. Sen aramızda hak ile hükmet, zulme sapma ve bizi yolun ortasına yönelt.
Ali Bulaç Meali
Davud(un yanın)a girdiklerinde, onlardan ürkmüştü; dediler ki: 'Korkma, iki davacıyız, birimiz diğerimize haksızlıkta bulundu. Şimdi sen aramızda hak ile hükmet, kararında haktan ayrılma ve bize tam doğruyu göster.'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
21,22. Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mabedin duvarına tırmanıp Davud'un yanına girmişlerdi de, o onlardan ürkmüştü. Şöyle demişlerdi: "Korkma, birbirinin hakkına tecavüz etmiş iki davacıyız; aramızda adaletle hükmet, ondan ayrılma, bizi doğru yola çıkar."
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Hani Dâvûd’un yanına girmişlerdi de Dâvûd onlardan korkmuştu. Onlar, “Korkma! Biz, iki davacı grubuz. Birimiz diğerine haksızlık etmiştir. Aramızda adaletle hükmet. Zulmetme ve bizi hak yola ilet” dediler.
Diyanet Vakfı Meali
21, 22. (Ey Muhammed!), Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanıp, Davud'un yanına girmişlerdi de Dâvud onlardan korkmuştu. «Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster» dediler. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Davud'un yanına giriverdiler de onlardan telaşe düştü. Ona "Korkma!" dediler, biz iki davacıyız. Birimiz, birimize haksızlık etti. Şimdi sen aramızda hak ile hüküm ver ve aşırı gitme de bizi doğru yolun ortasına çıkar.
Elmalılı Meali (Orjinal)
O vakıt Davudun üzerine giriverdiler de onlardan telâşa düştü, korkma dediler: iki hasmız, ba'zımız ba'zımıza tecavüz etti, şimdi sen aramızda hakk ile hukmet ve aşırı gitme de bizi doğru yolun ortasına çıkar
Hasan Basri Çantay Meali
O vakit Dâvudun karşısına girivermişlerdi de o, bunlardan telâşa düşmüşdü. «Korkma, dediler, (biz) iki da'vâcı (yız). Birimiz ötekimin hakkına) tecâvüz etdi. Şimdi sen aramızda adaletle hükmet. Aşırı gitme. Bizi doğru yolun ortasına çıkar».
Hayrat Neşriyat Meali
O vakit Dâvûd'un yanına girmişlerdi de (Dâvûd) onlardan ürkmüştü. Dediler ki: “Korkma! (Biz) birbirimizin hakkına tecâvüz eden iki da'vâcıyız; şimdi (sen) aramızda hak ile hükmet; haksızlık etme ve bizi (doğru) yolun ortasına çıkar!”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
O vakit te ki, Dâvûd'un karşısına girmişlerdi de, onlardan korkuya düşmüştü. Dediler ki: «Korkma, iki davacı ki, bazımız bazısı üzerine tecavüz etmiş oldu. Artık sen aramızda hak ile hükmet, gadr etme ve bizi doğru yolun ortasına sevket.»
Suat Yıldırım Meali
21, 22. O mahkemeleşen hasımların olayından haberin oldu mu? Onlar mâbedin duvarına tırmanıp Davud'un yanına birden girince o, onlardan ürktü. Onlar da “Korkma! dediler, biz sadece birbirimize hakkı geçen iki dâvalıyız. Senden dileğimiz: Aramızda adaletle hükmet, haktan uzaklaşma ve bize tam doğruyu göster. ” {KM, II Samuel 11; Mezmurlar 2, 7}
Şaban Piriş Meali
Davud'un yanına girmişlerdi. Davut da onlardan korkmuştu.-Korkma, dediler. Birbirinin hakkını yemiş iki davacıyız. Aramızda hakkıyla hüküm ver. Hak'tan ayrılma. Bize orta yolu buldur.
İbni Kesir
Davud'un yanına girmişlerdi de o, kendilerinden ürkmüştü. Demişlerdi ki: Korkma, iki davacı; birimiz birimizin hakkına tecavüz etti. Sen, aramızda hak ile hüküm ver. Ve ondan ayrılma. Bizi, doğru yolun ortasına ilet.
Seyyid Kutub
Hani Davud'un yanına girmişlerdi de, Davud onlardan korkmuştu. «Korkma dediler, biz iki davacıyız. Birimiz ötekinin hakkına saldırdı. Şimdi sen aramızda hak ile hükmet, adaletten ayrılıp bize zulmetme, bizi doğru yola çıkar.»
Tefhim-ul Kuran
Davud(un yanın)a girdiklerinde, o, onlardan ürkmüştü; onlar dediler ki: «Korkma, iki davacıyız, birimiz diğerimize haksızlıkta bulundu. Şimdi sen aramızda hak ile hükmet, kararında zulme sapma ve bizi doğru yolun ortasına yöneltip ilet.»
Yusuf Ali (English)
When they entered the presence of David,(4172) and he was terrified of them, they said: "Fear not: we are two disputants, one of whom has wronged the other: Decide now between us with truth, and treat us not with injustice, but guide us to the even Path..*
M. Pickthall (English)
How they burst in upon David, and he was afraid of them. They said Be not afraid (We are) two litigants, one of whom hath wronged the other, therefor judge aright between us; be not unjust; and show us the fair way.