Abdullah Parlıyan Meali
İşte bu, böyleleri içindir. Öyleyse bırak tatsınlar o kaynar suyu ve pis kokulu irini.
Ahmet Varol Meali
İşte bu. Onu tatsınlar. Kaynar su ve irin(dir.
Ali Bulaç Meali
İşte bu; tatsınlar onu: Kaynar su ve irin.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
İşte bu kaynar su ve irindir, artık onu tatsınlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
İşte (azap), onu tatsınlar: Bir kaynar su ve bir irin.
Diyanet Vakfı Meali
İşte bu; kaynar su ve irindir. Onu tatsınlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
İşte artık tatsınlar onu ki, o kaynar su ve irindir.
Elmalılı Meali (Orjinal)
İşte, artık tatsınlar onu bir hamîm ve bir ğassâk
Hasan Basri Çantay Meali
İşte o azâbı, (evet) onu tatsınlar (ki bu) kaynar su ve irindir.
Hayrat Neşriyat Meali
Bu (böyledir!) İşte tatsınlar onu; bir kaynar su ve bir irin!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
İşte o.. Artık onu tatsınlar. Son derece sıcaktır, ve gövdelerden çıkan irindir.
Suat Yıldırım Meali
Bu böyledir! İşte tatsınlar bakalım o kaynar suları ve irinleri!
Şaban Piriş Meali
İşte bu azap! tatsınlar onu, kaynar su ve irin!
İbni Kesir
İşte şu, kaynar su ve irin. Tatsınlar onu.
Seyyid Kutub
İşte bu kaynar su ve irindir, artık onu tatsınlar.
Tefhim-ul Kuran
İşte bu; tatsınlar onu: Kaynar su ve irin.
Yusuf Ali (English)
Yea, such! - then shall they taste it,- a boiling fluid, and a fluid(4213) dark, murky, intensely cold!-*
M. Pickthall (English)
Here is a boiling and an ice cold draught, so let them taste it,