Abdullah Parlıyan Meali
Onlardan öncekiler de peygamberleri ve Allah'tan gelen gerçekleri yalanlamışlardı da, azap hiç anlamadıkları ve ummadıkları yerden gelip çatıverdi onlara.
Ahmet Varol Meali
Onlardan öncekiler de yalanladılar. Bu yüzden kendilerine hiç düşünmedikleri yerden azap geldi.
Ali Bulaç Meali
Onlardan öncekiler de yalanladı; böylece azab hiç farkında olmadıkları bir yerden gelip-çattı.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Onlardan öncekiler de peygamberleri yalanlamışlardı da farkına varmadıkları yerden onlara bir azap çatmıştı.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Onlardan öncekiler de yalanladılar ve azap kendilerine farkına varamadıkları bir yerden geldi.
Diyanet Vakfı Meali
Onlardan öncekiler (peygamberleri) yalanladılar da farkına varmadıkları bir yerden onlara azap çattı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Onlardan öncekiler de yalanladılar da kendilerine, hatırlarına gelmez yönden azab geliverdi.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Onlardan evvelkileri tekzib ettiler, ettiler de kendilerine hatırlarına gelmez cihetten azâb geliverdi
Hasan Basri Çantay Meali
Onlardan evvelkiler de (peygamberlerini) tekzîb etdiler de hatırlarına gelmeyecek bir cihetden kendilerine azâb gelib çatıverdi.
Hayrat Neşriyat Meali
Onlardan öncekiler (peygamberlerini) yalanladı da hatırlarına gelmeyen bir yerden azab kendilerine geliverdi.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Onlardan evvelkiler tekzîp ettiler, sonra onlara azap hiç hatırlarına gelmeyen bir cihetten geliverdi.
Suat Yıldırım Meali
Kendilerinden önce geçmiş bazı halklar da peygamberleri yalancı saydılar da hak ettikleri azap onlara hiç farkına varmadıkları, hiç ummadıkları bir yerden geliverdi.
Şaban Piriş Meali
Onlardan öncekiler de yalanlamışlardı da hiç farkında olmadıkları bir yerden azap onlara geliverdi.
İbni Kesir
Onlardan öncekiler de peygamberleri yalanlamışlardı da hiç farkında olmadıkları bir yönden azab kendilerine çatıvermişti.
Seyyid Kutub
Onlardan öncekiler de peygamberi yalanlamışlardı da farkına varmadıkları yerden onlara bir azab çattı.
Tefhim-ul Kuran
Onlardan öncekiler de yalanladı; böylece azab onlara hiç şuurunda olmadıkları bir yerden gelip çattı.
Yusuf Ali (English)
Those before them (also) rejected (revelation), and so the Punishment came to them from directions they did not perceive.(4282)*
M. Pickthall (English)
Those before them denied, and so the doom came on them whence they knew not.