Abdullah Parlıyan Meali
Firavun'a, Hâmân'a ve Kârûn'a; ama onlar yalnızca: “O bir büyücüdür, bir yalancıdır!” demişlerdi.
Ahmet Varol Meali
Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Ama onlar: "(Bu) yalancı bir büyücüdür" dediler.
Ali Bulaç Meali
Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Ama onlar: (Bu,) Yalan söyleyen bir büyücüdür' dediler.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
23,24. And olsun ki Musa'yı, mucizelerimiz ve apaçık delillerle Firavun, Haman ve Karun'a göndermişizdir. Onlar: "Bu, yalancı sihirbazın biridir" demişlerdi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
23,24. Andolsun ki biz Mûsâ’yı mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun’a, Hâmân’a ve Kârûn’a[473] gönderdik. Onlar ise; “Bu çok yalancı bir sihirbazdır” dediler.*
Diyanet Vakfı Meali
23, 24. Andolsun ki biz Musa'yı mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, Firavun, Hâmân ve Karun'a gönderdik. Onlar: Bu, çok yalancı bir sihirbazdır! dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a da onlar: "Bu bir sihirbaz, bir yalancıdır" dediler.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Fir'avne ve Hâmâne ve Karuna da dediler ki: bir sihirbaz, bir yalancı
Hasan Basri Çantay Meali
23,24. Andolsun ki biz Musâyı mucizelerimizle ve apaçık bir hüccetle Fir'avna, Hâmâne ve Kaaruna gönderdik de (ona) «Çok yalancı bir sihirbaz» dediler..
Hayrat Neşriyat Meali
23,24. And olsun ki, Mûsâ'yı da mu'cizelerimizle ve apaçık bir delîl ile Fir'avun'a, Hâmân'a ve Karûn'a gönderdik. Buna rağmen (onlar:) “(Bu) çok yalancı bir sihirbazdır!” dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Fir'avun'a ve Haman'a ve Karun'a (gönderdik). Dediler ki: (O) «Bir sihirbazdır, bir yalancıdır.»
Suat Yıldırım Meali
23, 24. Gerçekten Biz Mûsa'yı âyetlerimiz, mûcizelerimiz ve apaçık bir yetki ile Firavun'a, Hâman'a ve Kârun'a gönderdik de onlar: “Bu yalancı bir sihirbazdır! ” dediler. [51, 52-53]
Şaban Piriş Meali
Firavun'a, Haman'a ve Karun'a... Hemen:-Yalancı bir sihirbaz! demişlerdi
İbni Kesir
Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Bu, yalancı sihirbazın biridir, dediler.
Seyyid Kutub
Firavun'a, Haman'a ve Karun'a gönderdik. «Bu yalancı bir büyücüdür» dediler.
Tefhim-ul Kuran
Firavun'a, Hâmân'a ve Kârun'a. Ama onlar: «(Bu,) yalan söylemekte olan bir büyücüdür» dediler.
Yusuf Ali (English)
To Pharaoh, Haman,(4390) and Qarun; but they called (him)" a sorcerer telling lies!"...*
M. Pickthall (English)
Unto Pharaoh and Haman and Korah, but they said: A lying sorcerer!