Abdullah Parlıyan Meali
Sen sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Çünkü sen dosdoğru bir yoldasın.
Ahmet Varol Meali
Şu halde sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Muhakkak ki sen dosdoğru yol üzeresin.
Ali Bulaç Meali
Şu halde, sana vahyedilene sımsıkı-tutun; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Sana vahyolunana sarıl, sen, şüphesiz doğru yol üzerindesin.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin.
Diyanet Vakfı Meali
Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a sarıl. Şüphesiz ki sen doğru bir yol üzerindesin.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Sen hemen o sana vahyolunana tutun muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin
Hasan Basri Çantay Meali
Binâen'aleyh sen, sana vahyolunan (Kur'an) a kuvvetle sarıl. Muhakkak ki sen dosdoğru bir yol üzerindesin.
Hayrat Neşriyat Meali
Artık, sana vahyedilene tutun! Muhakkak ki sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.(1)*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Artık sen, sana vahyolunmuş olana kuvvetle sarıl. Şüphe yok ki, sen bir doğru yol üzerindesin.
Suat Yıldırım Meali
O halde sen sana vahyedilen buyruklara sımsıkı sarıl, muhakkak ki sen dosdoğru yoldasın.
Şaban Piriş Meali
Sen, sana vahyolunana sımsıkı tutun. Çünkü sen, dosdoğru bir yol üzerindesin!
İbni Kesir
Sen; sana vahyolunana sarıl. Muhakkak ki sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.
Seyyid Kutub
Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Zira sen, dosdoğru yoldasın.
Tefhim-ul Kuran
Şu halde sen, sana vahyedilene sımsıkı tutun; çünkü sen dosdoğru olan bir yol üzerindesin.
Yusuf Ali (English)
So hold thou fast(4646) to the Revelation sent down to thee; verily thou art on a Straight Way.*
M. Pickthall (English)
So hold thou fast to that which is inspired in thee. Lo! thou art on a right path.