Abdullah Parlıyan Meali
Bizim onlara göstermekte olduğumuz ayet ve mucizelerden herbiri, elbette diğerinden daha büyüktür. Belki dönerler diye, biz onları azapla yakalayıverdik.
Ahmet Varol Meali
Onlara gösterdiğimiz her âyet muhakkak bir ötekinden daha büyüktü. Belki dönerler diye onları azaba uğrattık.
Ali Bulaç Meali
Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiç bir ayet göstermedik. Belki dönerler diye, onları azabla yakalayıverdik.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Onlara gösterdiğimiz her mucize diğerinden daha büyüktü; doğru yola dönmeleri için onları azaba uğrattık.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Onlara gösterdiğimiz her bir mucize önceki benzerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye, onları azaba uğrattık.
Diyanet Vakfı Meali
Onlara gösterdiğimiz her bir âyet (mucize) diğerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye onları azaba uğrattık.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Bizim onlara gösterdiğimiz her bir mucize diğerinden daha büyüktü. Belki doğru yola dönerler diye biz onları azapla yakaladık.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Her ne âyet de gösteriyorsak onlara mutlak birbirinden büyüktü, tuttuk onları azâba da çektik ki rücu' edeler
Hasan Basri Çantay Meali
Biz onlara her hangi bir âyeti göstermiyorduk ki bu, mutlakaa öbürlerinden daha büyükdü. Onları, belki (küfürden) dönenler diye, (bir zaman da) azâb ile tutduk.
Hayrat Neşriyat Meali
Onlara göstermekte olduğumuz her mu'cize, mutlaka diğerinden daha büyüktü. Kendilerini (hayatlarını çekilmez kılan çeşitli) azâb(lar) ile yakaladık, tâ ki onlar(küfürlerinden) dönsünler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve onlara âyetten bir şey gösterir olmadık ki, illâ o, diğerlerinden daha büyük idi. Ve onları azab ile yakaladık, belki onlar geri dönerler (diye).
Suat Yıldırım Meali
Onlara hep birbirinden büyük mûcizeler gösterdik. Belki dönüş yaparlar diye azaplarla sarstık. *
Şaban Piriş Meali
Onlara gösterdiğimiz her mucize, bir evvelkinden daha büyük idi. Belki dönerler diye onları azabımızla yakalamıştık
İbni Kesir
Onlara biri diğerinden daha büyük olmayan hiç bir ayet göstermedik. Doğru yola dönmeleri için onları azaba uğrattık.
Seyyid Kutub
Onlara biri diğerinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Doğru yola dönmeleri için azaba uğrattık.
Tefhim-ul Kuran
Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Belki dönerler diye, biz onları azabla yakalayıverdik.
Yusuf Ali (English)
We showed them Sign(4651) after Sign, each greater than its fellow, and We seized them with Punishment, in order that they might turn (to Us).*
M. Pickthall (English)
And every token that We showed them was greater than its sister (token), and we grasped them with the torment, that haply they might turn again.