Abdullah Parlıyan Meali
Onlara haksızlık yapacak olanlar biz değiliz, onlardır kendilerine haksızlık yapanlar.
Ahmet Varol Meali
Biz onlara zulmetmedik, ama onlar kendileri zalimlerdi.
Ali Bulaç Meali
Biz onlara zulmetmedik; ancak onların kendileri zalimlerdir.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Biz onlara zulmetmedik, ama onlar zalim kimselerdi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar, kendileri zâlim idiler.
Diyanet Vakfı Meali
Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendileri zalim kimselerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendileri zâlimler oldular.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ve biz onlara zulmetmemişizdir ve lâkin kendileri zalim idiler
Hasan Basri Çantay Meali
Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar kendileri zaalimdiler.
Hayrat Neşriyat Meali
Hâlbuki (biz) onlara zulmetmedik; fakat onlar (kendi nefislerine) zulmeden kimseler oldular.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve Biz onlara zulmetmedik. Velâkin onlar zalimler oldular.
Suat Yıldırım Meali
Böyle yapmakla Biz onlara haksızlık etmedik, ama asıl kendileri öz canlarına zulmettiler.
Şaban Piriş Meali
Onlara biz zulmetmedik, fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler.
İbni Kesir
Biz onlara zulmetmedik, ama onlar zalimlerin kendileridir.
Seyyid Kutub
Biz onlara zulmetmedik; fakat onlar kendileri zalim idiler
Tefhim-ul Kuran
Biz onlara zulmetmedik; ancak onların kendileri zalimlerdir.
Yusuf Ali (English)
Nowise shall We(4673) be unjust to them: but it is they who have been unjust themselves.*
M. Pickthall (English)
We wronged them not, but they it was who did the wrong.