Abdullah Parlıyan Meali
Artık gözetle… Gökyüzünde apaçık gözle görülür bir dumanın geleceği günü.
Ahmet Varol Meali
Artık sen göğün açık bir duman getireceği günü gözetle.*
Ali Bulaç Meali
Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Diyanet İşleri Meali (Eski)
10,11. Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Göğün açık bir duman[486] getireceği günü bekle.*
Diyanet Vakfı Meali
10, 11. Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
10,11. Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azabdır.
Elmalılı Meali (Orjinal)
O halde gözet o Semânın açık bir duman ile geleceği günü
Hasan Basri Çantay Meali
O halde semânın apâşikâr bir duman getireceği günü gözetle (Habîbim).
Hayrat Neşriyat Meali
10,11. O hâlde, göğün insanları bürüyecek apaçık bir duhân (bir duman) getireceği günü gözetle! Bu (pek) elemli bir azabdır.(3)*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Artık gözet bir günü ki, gök, bir apaçık duman ile gelecektir.
Suat Yıldırım Meali
10, 11. O halde sen göğün, bütün insanları saracak olan aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. Bu, gayet acı bir azaptır.
Şaban Piriş Meali
Göğün apaçık bir duman getireceği günü gözle!
İbni Kesir
Öyleyse sen gözle. Göğün açıkça bir duman çıkaracağı gün;
Seyyid Kutub
Göğün gözle görülür bir duman getireceği günü gözetle.
Tefhim-ul Kuran
Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Yusuf Ali (English)
Then watch thou for the Day(4695) that the sky will bring forth a kind of smoke (or mist)(4696) plainly visible,*
M. Pickthall (English)
But watch thou (O Muhammad) for the day when the sky will produce visible smoke