Abdullah Parlıyan Meali
kaynar sular gibi.
Ahmet Varol Meali
Kaynar suyun kaynaması gibi.
Ali Bulaç Meali
Kaynar-suyun kaynaması gibi.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
43,44,45,46. Doğrusu günahkarların yiyeceği zakkum ağacıdır; karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimiş maden gibidir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
45,46. O, maden eriyiği gibidir. Kaynar suyun kaynaması gibi karınlarda kaynar.
Diyanet Vakfı Meali
45, 46. O, karınlarda maden eriyiği gibi, suyun kaynaması gibi kaynar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
O, kızgın bir sıvının kaynaması gibidir.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Hamîm kaynar gibi
Hasan Basri Çantay Meali
45,46. (O), sıcak suyun kaynadığı gibi karınlar içinde kaynayacak erimiş ma'den (ler) gibidir.
Hayrat Neşriyat Meali
45,46. (O zakkum) erimiş ma'den gibidir! Sıcak suyun kaynayışı gibi karınlarda kaynar!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Son derece sıcak suyun kaynaması gibi.
Suat Yıldırım Meali
45, 46. Kaynar su nasıl fokurdarsa, o da erimiş maden gibi karınlarında fokurdar.
Şaban Piriş Meali
Kaynar suyunu kaynadığı gibi...
İbni Kesir
Suyun kaynaması gibi.
Seyyid Kutub
Sıcak suyun kaynaması gibi.
Tefhim-ul Kuran
Kaynar suyun kaynaması gibi.
Yusuf Ali (English)
Like the boiling of scalding water.
M. Pickthall (English)
As the seething of boiling water.