Değerli kardeşimiz

Bunun manası şunlar olabilir:

a. Eğer herkes Şems-i ezeli olan Allah’ı kendi aklıyla tanısaydı onun emir ve yasaklarını bilseydi peygamberlere ne ihtiyaç kalırdı!..

b. Şayet herkes doğrudan vahiy güneşi olan Kur’an’ı tam anlasaydı yıldızlar hükmündeki tefsirlere ihtiyaç kalmazdı.

c. Şayet herkes semavi dinlerin ortak ışık kaynağı olan iman esaslarını yakinen bilselerdi kitapların gönderilmesine ihtiyaç olmazdı.

d. Şayet herkes Kur’an’ın hakikatlerini doğrudan idrak etseydi deliller getirmeye ne ihtiyaç olurdu ki!..

f. Şayet herkes Hz. Muhammed (asm)’i görür görmez “Bu simada yalan olmaz.” diyerek iman eden Abdullah b. Selam gibi bu risalet güneşini tanısaydı yıldızlar hükmündeki mucizelere hiçte ihtiyaç kalmazdı...

Kur’an güneşini esas aldığımızda Bediüzzaman Hazretlerinin aşağıdaki ifadesinin de bu manaya geldiği görülür:

“Elde Kur'an gibi bir mu'cize-i bâki varken başka burhan aramak aklıma zaid görünür.” (Sözler s.365)

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi