Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Fetih Suresi - 25. ayet

Oluşturulma tarihi: 6.02.2025 22:55    Güncellendi: 6.02.2025 22:55

Fetih Suresi - 25. ayet



Abdullah Parlıyan Meali

Onlar öyle kimselerdir ki, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas ettiler, sizi Mescidi Haram'ı ziyaretten ve bekletilen kurbanları yerlerine varmaktan alıkoydular. Eğer orada istemeden çiğneyip geçebileceğiniz, yani öldürebileceğiniz ve bilmeden kendileri yüzünden büyük bir hata işleyebileceğiniz, Mekke'deki mü'min erkekler ve kadınlar olmasaydı, Allah sizin savaşmanıza engel olmazdı. Böyle yaptı ki, Allah dilediğini rahmetine soksun. Şayet O Mekke'deki insanlardan, inananlar ile inanmayanlar sizin tarafınızdan birbirlerinden ayırdedilmiş olsalardı, elbette onlardan Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenleri, acıklı bir azaba çarptırırdık.

Ahmet Varol Meali

Onlar inkar eden ve sizi Mescidi Haram'dan, bekletilen kurbanları da yerlerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer kendilerini bilmediğiniz mü'min erkeklerle mü'min kadınları çiğneyecek ve bu yüzden büyük sıkıntıya düşecek olmasaydınız (Allah Mekke'nin fethine izin verirdi. Böyle olması) Allah'ın dilediğini rahmetine sokması içindir. Eğer (mü'minler) seçilip ayrılmış olsalardı muhakkak içlerinden inkar edenleri acıklı bir azapla azaplandırırdık.

Ali Bulaç Meali

Ki onlar, inkâr ettiler, sizi Mescid-i Haram'dan ve durdurulmakta (bekletilmekte) olan hediyeleri (kurbanları), yerlerine varmaktan alıkoydular. Eğer kendilerini bilmediğiniz mü'min erkekler ve mü'min kadınları, bilgisizlik dolayısıyla darmadağın edip de bu yüzden size 'dayanılmaz bir sıkıntı' dokunmayacak olsaydı (o zaman durum farklı olurdu. Durumunun böyle olması,) Allah'ın dilediğini rahmetine sokması içindir. Eğer (karışık yaşayan mü'minler), seçilip ayrılmış olsalardı, muhakkak içlerindeninkâr edenleri acı bir azab ile azablandırırdık.

Diyanet İşleri Meali (Eski)

Onlar inkar edenlerdir, sizi Mescidi Haram'ı ziyaretten ve bağlı kurbanları yerlerine gitmekten alıkoyanlardır. Eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle inanmış kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı Allah savaşı önlemezdi. Allah, dilediklerine rahmet etmek için böyle yapmıştır. Eğer inananlarla inkarcılar birbirinden ayrılmış olsalardı, inkar edenleri can yakıcı bir azaba uğratırdık.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)

Onlar, inkâr edenler ve sizi Mescid-i Haram’ı ziyaretten ve (ibadet amacıyla) bekletilen kurbanlıkları yerlerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle, inanmış kadınları bilmeyerek ezmeniz ve böylece size bir eziyet gelecek olmasaydı, (Allah, Mekke’ye girmenize izin verirdi). Allah, dilediğini rahmetine koymak için böyle yapmıştır. Eğer, inananlarla inkârcılar birbirinden ayrılmış olsalardı, onlardan inkâr edenleri elem dolu bir azaba uğratırdık.

Diyanet Vakfı Meali

Onlar, inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını menedenlerdir. Eğer (Mekke'de) kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle mümin kadınları bilmeyerek çiğnemeniz sebebiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı (Allah savaşı önlemezdi). Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.  *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlar inkâr eden ve sizin Mescidi Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenlerdir. Eğer kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle, mümin kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, Allah savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.

Elmalılı Meali (Orjinal)

Onlar o küfredip de sizi Mescidi haramdan ve durdurulmakta bulunan hediyyeleri mahalline varmaktan men'eden kimselerdir, eğer kendilerini bilmediğiniz bir takım mü'min erkekler ve mü'mine kadınları bilmiyerek çiğneyip de şânınıza o yüzden şeyn gelecek olmasa idi, Allah dilediğini rahmetine koyacağı için, eğer onlar çekilebilselerdi elbette içlerinden o küfredenleri elîm bir azâba düçar ederdik

Hasan Basri Çantay Meali

Onlar, küfreden, sizi Mescid-i haramdan ve alıkonulmuş hediyyelerin mahalline ulaşmasından men' edenlerdir. Eğer (Mekkede) kendilerini henüz tanımadığınız mü'min erkeklerle mü'min kadınları bilmeyerek çiğneyib de o yüzden size bir vebal isaabet edecek olmasaydı (Allah size feth için elbette izin verirdi). (Bunu) kimi dilerse onu rahmetine kavuşdurmak için (yapdı). Eğer onlar seçilib ayrılmış olsalardı biz onlardan küfredenleri muhakkak elem verici bir azaba giriftar etmişdik bile.

Hayrat Neşriyat Meali

Onlar öyle kimselerdir ki, inkâr ettiler ve sizi Mescid-i Harâm'dan, bekletilen kurbanları da yerlerine ulaşmaktan men' ettiler. Hâlbuki (Mekke'de) kendilerini (henüz) tanımadığınız mü'min erkeklerle mü'mine kadınları bilmeyerek kendilerini çiğneyip de, onlardan dolayı size bir meşakkat bir vebâl (bir vicdan azâbı)dokunacak olmasaydı (kâfirlerle savaşmanıza engel olmazdı).(Ama böyle yaptı) ki Allah diledi ğini rahmetine koysun! Eğer (omü'minler kâ firlerden) ayrılmış olsalardı (da siz onları tanıyabilseydiniz), elbette onlardan (Mekke lilerden) in kâr edenleri (pek) elemli bir azâb ile cezâlandırırdık.

Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Onlar, o kimselerdir ki kâfir oldular ve sizi Mescid-i Haram'dan men eylediler. Kurbanları da mahalline varmaktan mahpus bıraktılar. Eğer bilmediğiniz mü'min erkekler ile imân sahibesi kadınlar bulunmasa idi, onları bilmeksizin çiğneyip de o yüzden sizi bilmeksizin bir meşakkat, bir keder, bir teessüf (isabet etmeyecek olsa idi) elbette ellerini onlardan çektirmezdi, fakat çektirdi, tâ ki, Allah dilediğini rahmeti içine girdirsin. Eğer onlar seçilmiş olsalar idi, elbette onlardan kâfir olanları elîm bir azab ile muazzeb kılardık.

Suat Yıldırım Meali

İnkârda ısrar edip sizi Mescid-i Haram'ı ziyaret etmekten ve bekletilmekte olan hediye kurbanlıkları yerine ulaştırmaktan geri çevirenler onlardır. Eğer orada kendilerini tanımadığınız için tepeleyeceğiniz ve bilmeyerek tepelemenizden ötürü zor durumda kalacağınız mümin erkekler ve mümin kadınlar olmasaydı, Allah ellerinizi birbirinizden çekmez, savaşmanıza engel olmazdı. Dilediği kimseleri rahmetine nail etmek için Allah böyle takdir buyurdu. Şayet onlar birbirlerinden seçilip ayrılmış olsalardı, elbette kâfirleri gayet acı bir cezaya çarptırırdık. *

Şaban Piriş Meali

Küfreden /kafir olan, sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyanlar ve kurbanlıkları tutarak yerine ulaşmasına imkan vermeyenler onlardır. Eğer bilmeden kendilerini öldüreceğiniz ve bu sebeple de bir takım güçlüklere uğrayacağınız, tanımadığınız mü'min erkekler ve mü'min kadınlar olmasaydı... (Allah savaşa engel olmazdı.) Bu, Allah dilediğini rahmetine girdirsin diyedir. Eğer (birbirlerinden) ayrılmış olsalardı, onlardan inkarcı olanları acı bir azapla cezalandırırdık.

İbni Kesir

Onlar; küfretmiş olanlardır. Sizi Mescid-i Haram'ı ziyaretten ve bekletilmekte olan kurbanlıklarınızı da mahalline ulaşmaktan men'edenlerdir. Eğer orada henüz bilmediğiniz mü'min erkekler, mü'min kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı; Allah, savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah, böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı; o küfredenleri elim bir azabla azablandırırdık.

Seyyid Kutub

Onlar inkar eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerine ulaşmasını men edenlerdir. Eğer Mekke'de kendilerini henüz tanımadığınız mü'min erkekler ve kadınları bilmeyerek eziyet etmenizi önlemek için, Allah savaşı önledi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılsaydı elbette onlardan inkar edenleri, elemli bir azaba çarptırırdık.

Tefhim-ul Kuran

Ki onlar, küfrettiler, sizi Mescid-i Haram'dan ve durdurulmakta (bekletilmekte) olan hediyeleri (kurbanları), yerlerine varmaktan alıkoydular. Eğer kendilerini bilmediğiniz mü'min erkekler ve mü'min kadınları, bilgisizlik dolayısıyla onları darmadağın edip de bu yüzden size 'dayanılmaz bir sıkıntı' dokunmayacak olsaydı (o zaman durum farklı olurdu.) (Durumun böyle olması,) Allah'ın dilediğini rahmetine sokması içindir. Eğer (karışık yaşayan mü'minler), seçilip ayrılmış olsalardı, muhakkak içlerinden küfretmekte olanları acıklı bir azab ile azablandırırdık.

Yusuf Ali (English)

They are the ones who denied Revelation and hindered you from the Sacred Mosque and the sacrificial animals,(4903) detained from reaching their place of sacrifice. Had there not been believing men and believing women whom ye did not know that(4904) ye were trampling down and on whose account a crime would have accrued to you without (your) knowledge, ((Allah) would have allowed you to force your way, but He held back your hands) that He may admit to His Mercy whom He will.(4905) If they had been(4906) apart, We should certainly have punished the Unbelievers among them with a grievous Punishment.*

M. Pickthall (English)

These it was who disbelieved and debarred you from the Inviolable Place of Worship, and debarred the offering from reaching its goal. And if it had not been for believing men and believing women, whom ye know not lest ye should tread them under foot and thus incur guilt for them unknowingly; that Allah might bring into His mercy whom He will. If (the believers and the disbelievers) had been clearly separated We verily had punished those of them who disbelieved with painful punishment.