Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Ebu Hüreyre "Hz. Peygamber'den iki ilim öğrendim birini yaydım diğerini saklı tuttum." demiş midir?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

- İlmi gizlemek caiz midir?
- Ebu Hureyre (R.A) "Hz. Peygamber'den iki ilim öğrendim; birini yaydım öbürünü saklı tuttum onu da yaysaydım başımı keserlerdi." demiş midir?
- İnsanın aklına öyle bir mana geliyor ki "Yani benim bildiğim öyle gerçekler var ki İslam akidesine aykırı eğer ben onları sizlere açıklarsam beni kafir diye öldürürsünüz."gibi bir mana akla geliyor (bazı İslam alimlerinin sekir hallerindeki bazı hâl ve tavırları gibi).

Değerli kardeşimiz

Rivayete göre Ebu Hüreyre (ra) şöyle demiştir:

"Resûlullah (asm)’dan iki kap (dolusu) ilim öğrendim. Birisini yaydım  anlatıp herkese duyurdum; ikincisini söyleyecek olsam şu boğazım kesilirdi." (Buhârî İlim 42)

Öncelikle ifade edelim ki en çok hadis rivayet eden sahabi Hz. Ebu Hüreyre’dir. Hatta Ebu Hüreyre neden çok hadis rivayet ettiği kendisine sorulduğu zaman “Kur'ân'da iki ayet olmasaydı hiçbir hadis rivayet etmezdim.” demiş ve şu ayetleri okumuştur:

“Gerçekten indirdiğimiz açık delilleri ve doğru yolu Kitap’ta insanlara açıkça gösterdikten sonra gizleyenler var ya onlara hem Allah lanet eder hem de lanetçiler lanet eder. Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar müstesnadır; zira ben onların tövbelerini kabul ederim. Tövbeleri en çok kabul edici ve günahları en çok bağışlayıcı benim.”(Bakara 2/159-160; bk. Buhârî Hars 21; Müslim Fedâilü's-sahabe 159)

Demek ki Ebu Hüreyre (ra) dini açıdan bilinmesi gerekli hiçbir şeyi gizlememiştir.

- O halde soruda da belirtildiği gibi Ebu Hüreyre’nin gizlediği ilim neydi ve gerçekten hep gizlemiş midir?

İlim adamları Ebu Hüreyre'nin öğretip saçmadığı ve yazdığı taktirde kendisi adına fitneye (azaba işkenceye) uğratılmasından ya da öldürülmekten korktuğu bilgilerin fitneler ile mürted ve münafıkların şahıs olarak tayini ve bu türden olup apaçık âyetler ve hidâyet ile ilgisi olmayan şeylerle ilgili olduğunu söylemişlerdir. (bk. Kurtubi Bakara 159. ayetin tefsiri)

Diğer taraftan Hz. Peygamber (asm)'in öğrencileri olan sahabiler kıt akıllı sıradan kimselere anlayamayacakları ve hadislerin sadece görünüşteki manasına bakarak yanlış mana çıkarma ihtimali olan kimselere müteşâbih (anlaşılması herkesçe mümkün ve muvafık olmayan) hadisleri rivayetten kaçınmışlar ve bunu yasaklamışlardır. Yahut aklı zayıf bu kimselerin benzeri hadisleri anlayamadıklarından dolayı itiraz etmeleri ve bu sebeple de Allah ve Resûlü'nü yalanlamaya gitmeleri endişesinden bu tavrı takınmışlardır.

Bu yüzden İbn Mesud (ra) şöyle demiştir:

"Bir topluluğa akıllarının ermeyeceği bir söz söylersen bu söz onların bazısının fitneye düşmesine yol açar." (İbn Abdilberr Beyâni'l-İlm 1/124)

Hz. Ali (ra) de şöyle demektedir:

"İnsanlara anlayabildikleri şeyleri haber veriniz; Allah ve Resûlü'nün yalanlanmasından hoşlanır mısınız?"(Buhârî İlim 49)

Bazı alimler de Ebû Hüreyre'nin gizlediği bu tür haberlerin kötü idarecilerin hâllerini ve dönemlerini açıklayan hadisler olduğunu söylemişlerdir. Bunlar da dini hükümleri içeren haberler değildir.

Yine söz konusu haberlerin kıyamet alâmetleri insanların hâllerinin değişmesi ve fitnelerle ilgili hadislerin olması da ihtimal dahilindedir. Çünkü bu tür hadiselerle yakından tanışmayan kimseler inkâra gidip bilmeden itiraz edebilirler. (bk. Abdülgani Sünnetin Delil Oluşu Sahabe'yi Hadis Rivayetinden Kaçmaya ve Bunu Yasaklamaya Sevkeden Sebepler)

Ayrıca onun gizlediği haberlerin bir kısmı şu örnekte olduğu gibi verdiği müjdeli habere güvenen insanları gevşekliğe sevkedecek nitelikteki hadisler de olabilir:

Bir gün Resûlullah (asm) "İçtenlikle Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in onun kulu ve Resûlü olduğuna şehâdet getiren herkese Allah cehennemi haram kaldı."buyurur. Muaz (ra):

"Ey Allah'ın Resûlü! Bunu insanlara haber vereyim de sevinsinler mi?" deyince Hz. Peygamber (asm):

"Ama o takdirde bu müjdeye güvenip amelden gevşerler." uyarısında bulunur.

Hz. Muaz da bu hadisi ölüm döşeğine düşünceye kadar haber vermez. Ancak ölüm esnasında ilmi gizlemenin vebalinden kurtulmak için bunu nakleder. (Buhârî İlim 49; Müslim İman 53)

Özetle söylemek gerekirseilgili rivayetler kıyamet alametleri ümmetin başına gelecek olan bazı fitneler ve yine onların başına geçecek zâlim idarecilerle alâkalı haberler olmalıdır. Ebû Hüreyre’nin (ra) bazen kinayeli olarak aktarmış olduğu haberler de bu kanaati güçlendirmektedir.

Meselâ Allah Resûlü (asm)’nün“Vukuu yaklaşan şerden dolayı vay Arap’ın hâline.” (Buhârî Fiten 4) sözü ile Ebû Hureyre’nin “60 yılının başları ve yönetimin çocuklara geçtiği (günlerden) Allah’a sığınırım.” (İbn Hacer Fethu’l-Bârî 1/261) ifadeleri buna işaret etmektedir.

O hâlde Ebû Hureyre (ra) anlaşılmasında güçlük çekilen haberlerden dolayı Allah ve Resûlü yalanlanmasın diye ancak insanların anlayabilecekleri akıllarının alabileceği ve istifade edebilecekleri şeyleri dile getirmeye özen göstermiştir. Bundan dolayı da bildiği her şeyi anlatmaktan çekinmiştir. (M. Accâc el-Hatîb Ebû Hureyre Râviyetü’l-İslâm s. 266)

İlave bilgi için tıklayınız:

Ebu Hureyre hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Çok hadis rivayet etmesinin nedenleri nelerdir?

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi